+37
-1
2-Lanza Teorisi:
Bu teori şundan bahseder.
Şimdi bir parça kağıt düşünün.Bu kağıda dışarıdan baktığımızda onu oluşturan şeyin bir ağaç olduğunu söyleyebiliriz.
Biraz daha derine indiğimizde liflerini görürüz. Biraz daha indiğimizde onu oluşturan atomları görürüz.Ama en derine yani kuantum boyutu denilen boyuta indiğimizde her şeyin temelinde saf bilgi yattığını görürüz(Bu teorinin parçası değil teorinin dayandığı bilimsel kanıt).
Biz insanları diğer canlılardan ayıran spesifik bir özellik vardır. Bilinç.
Bilinç dediğimiz şey insanın yargılamasını düşünmesini sağlar ve ancak öldüğümüzde veya bayıldığımızda bilincimiz vücudumuzu terkeder.
Çünkü bilincin beyinde yerini nokta atışı gösteremeyiz.Bu durum rüya gibidir. Rüyalar vardır. Geceleri görürüz ancak direkt olarak kanıtlayamayız.
Bayıldığımızda bilincimiz belli bir süreliğine kaybolsa da daha sonradan yeniden kazanırız.Öldüğümüzde ise bilinç vücudu temelli terkeder.
Peki öldüğümüzde neden bilincimiz tamamen kaybolur da bayıldığımızda neden geri gelme ihtimali vardır?
Her şey gibi bilinç de saf bilgiden oluşur.Bu bilgi bayıldığımızda vücudu terkeder ancak bilgi yok olmadığı için evrenimizde hala bir yerlerde bu bilgi vardır.
Bayıldığımızda ve vücut uyandığında bu bilgi geri gelebiliyorsa öldüğümüzde neden geri getiremiyoruz?
işte Prof. Lanza burada paralel evren teorisini devreye sokuyor.
Demek ki öldüğümüzde bu bilgi bizim evrenimizi tamamen terk ediyor. Peki nereye gidiyor? Bizim evrenimizde olmadığına göre başka bir boyuta başka bir evrene gidiyor olmalı ki ölülere bilinç kazandıramıyoruz.
Bu evrene de dinlerde "Ahiret" deniyor.
Yani ölen kişilerin bilinçleri başka bir aleme taşınıyor olmalı.Çünkü yok olamazlar.
1 kişi bile olsa devamı gelir.