-
26.
+1Gittiğim yer akşam buluştuğumuz park oldu. Sanırım kendi öz benliğimi ya da olmam gereken kişiyi akşam oraya bıraktığım için oraya gittim. Değiştiğimi hissedebiliyordum. Bu değişimi her ne kadar sevmesem de, olması gereken bir şeymiş gibi hissettirmesi beni kendime küstürse de biraz olsun sevincin, (zerre kadar da olsa) mutluluğun yoluna teslim ediyor. Artık sadece bulaşıkçı Aslı değildim. Bunun sevinci mi desem yoksa burukluğu mu desem ne dersem diyeyim, içimde yaşattığı bu duygu çok farklı hissettiriyor.
Uzunca bir süre burada da oturduktan sonra eve döndüm. Ne yemek yapacağımı bilmiyordum. Karnım da acıkmıştı. Bu gün farklı bir şey olsun diye alışverişe çıktım. Aklımda ne yapacağıma dair en ufak ibare bile yoktu fakat bir farklılık olsun istiyordum. Sonuçta hayatım biraz olsun değişiyordu.
Markete giderken aklıma fırın almak geldi. Genç bir kadındım fakat evimde bir fırın yoktu. Hemen bir mağazaya doğru yöneldim.
içeri girdiğimde hoş bir şekilde karşıladılar. Aydınlatma insanı alışveriş yapmaya itiyordu. Dekor ise içimi anımsatıyordu, darmadağındı. içeride gezerken kapıda beni hoş karşılayan hanımefendinin yanımda olmadığını farkedince özgürce gezinmeye başladım. Yeni gelin gibi geziyordum bu hoş mağazada. Koltuk takımları, kumaş ya da ipeksi halılar, birbirinden büyük ve büyüleyici televizyon üniteleri arasında gezerken
"Nasıl yardımcı olabilirim?" sesiyle irkildim. Fırın aradığımı belirttikten sonra çalışanın hemen arka tarafındaki fırınlara gözüm ilişti. Çok büyük sayılmazdı. Neden bilmiyorum ama fiyatı ne olursa olsun benim olsun istedim.
Fırını kucakladım, eve gidiyorum. Çok mutluyum ama sebebini inanın bilmiyorum. Yeni bir şey alınca bu kadar mutlu olmam. Hatta "Ne zaman eskiyecek acaba?" diye düşünerek alırım. Bu sefer düşündüğüm tek şey yeniliklerin aslında iyi olduğuydu.
başlık yok! burası bom boş!