-
1301.
+5ilk girdiğimiz yer en önemli mağazaydı. tuhafiye olarak başlayıp iş hanının en büyük getirilerinden birine sahip olan giyim mağazası. köklü bi geçmişi saygın bi tarihi ve buna müteakip saygın müşterileri vardı. ünlülerin bile tercih ettiği türden. elit sayılabilecek bi mağaza yani. kapıdan içeriye girdik. şık bi bayan bizi karşılayarak hoşgeldiniz ibo bey size nasıl yardımcı olabilirim dedi. adımı nerden bildiği konusunda zerre fikrim yoktu. hüseyin bey burada mı kendisiyle görüşmemiz vardı dedim. evet içerde ofiste sizi bekliyolar dedi. haber verdi. ofise geçtik. hüseyinle el sıkıştık. hoş beş ettikten sonra hüseyin bey geliş sebebimizi biliyo olmalısınız dedim. evet ibo biliyorum. fakat vaktini harcamak istemem. işine ve sana saygım sonsuz ama herhangi bi konsepte dahil olmayacağım dedi. ama diye lafa girecektim ki durdurdu. burayı seneler önce tek başıma kurdum. ilk kurduğum zaman bu kadar büyüyeceğini tahmin etmemiştim. kendi ürettiğim mallar vardı. kendi diktiğim elbiseler. hanımla beraber sabahlara kadar oturup yeni tarzlar yeni stiller üretmeye çalışıyoduk. piyasanın aranılan kıyafetlerini bizden bulabileceği bir mağaza hayaliyle yola çıkmıştık. ve gün geçtikçe istediğimizi almaya başlamıştık. ogün bugündür taviz vermediğim tek bir şey vardı. oda sadece piyasanın ne kadar değişirse değişsin bizim stilimizin var olacağıydı. ve beni ben yapan mağazamı mağaza yapan, kıyafetlerimi bu kadar sattıran şeyde tam olarak bu. o yüzden bundan vazgeçip sizin tercih edeceğiniz herhangi bi konseptin parçası olmayacağım dedi. bence siz mağazayı mağaza yapanın bu olduğunu düşünüyo ve yanılıyosunuz dedim. güldü. genç ve yetenekli olabilirsin evlat ama benim mağazamı benden daha iyi bilecek durumda değilsin dedi. peki o zaman beni dinlemenize gerek yok. ama evraklara göz atmanız bence faydalı olacak. ki sizinde bohçamda ne olduğunu merak ettiğinizi biliyorum dedim. biraz durdu şöyle. bi zengin gülüşü patlattı. sevdim seni zeki çocuksun dedi. göster bakalım dedi. dedim ki bakın bu kağıtta sizin şirketinizin yıllarca ettiği bütün karlar ve bütün zararlar var. giderler ve gelirler diyebilirsiniz. bakın mesela 2011 yılında şu kadar para kazanmışsınız. bu 2010 yılında kazandığınız tutarın %14 fazlası. fakat tarihinize baktığım zaman müşterilerinizin kemikleşmiş bi yapısı var. yani devamlı aynı kişilere mal satıyosunuz. yani geliriniz de belli bi düzeyde devam etmesi öngörülür doğru mu? dedim. şimdi sen bu artışın neden olduğunu soruyosun bana dedi. evet dedim. müşteirlerimiz buradan memnun bi şekilde ayrılırlar ibo. ve memnuniyetlerinide başka müşterilere aktarırlar. reklam yaparlar. ve reklamın en güçlüsü ve en tesirliside sende bilirsin ki budur dedi. bütün bir artışın sırf bu reklama bağlı olduğunu düşünmüyorum dedim. peki sen söyle o zaman ? kendi mağazamın gelirindeki artışın sebebi nedir ? dedi küçümseyerek. diğer kağıdı çıkardım. bakın. 2010 da burası bu haldeydi. iş hanında bazı yerlerin tamir edilmesi ve düzeltilmesi yenilenmesi lazımdı. bunların içerisinde mağazanızın olduğu bölümde dahil. ve bunların tam manasıyla tamamlanması tam 1 yıl sürdü. 2010 da kârınız bu kadarken 2011 tarihinde tam %14 artarak şu kadar oldu. bunu da günden güne incelemek isterseniz burada sizin için bi finansal tablo hazırladım diğerek bahssettiğim eğriyi çıkardım.Tümünü Göster
başlık yok! burası bom boş!