/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1251.
    +7
    gibtiğimin takımlarını herkesin beğenmesi güzel. şehirdeki yahudi tipli terzimde diktiriyodum. o gavatlada tanışmamız çok öncelere dayanır. daha üniversitenin ilk yıllarıydı. ankarada lisede okurken alışveriş yaptığımda internetten takılıyodum genelde. çünkü çok daha ucuza geliyodu ve bir sürü ürün yelpazesi vardı. bir çok çeşitte ürünü kısa sürede inceleyebiliyodum. ve genelde mağazalar o yörede en çok ne satılıyosa onlardan getiriyodu. ve görünen oydu ki ben o yörenin insanlarıyla aynı zevke sahip değildim. o yüzden giyim alışverişlerimi devamlı internetten yapardım. ucuza kapattığım kıyafetlerin bazılarının bedenleri bulunmazdı. bende bi tane terziyi kendime mesken edindim. öyle tanışmıştık ve gide gele gide gele artık herifle ahbap olmuştuk. ahbap derken tanıyodu yani bizi elinden gelen indirimi yapıyodu. üç dört tane kazak veriyodum. abi şunları daraltırmısın diye. obenim istediğim şekilde slim fit kesiyodu onları. ama varya. böyle bi işçilik yok beyler. tak gibi regular kazakları tşörtleri gömlekleri falan tam bir italyan kesim pahalı elbiselere dönüştürüyodu muallak. ki aldığı para 3-4 kazağa 10 lira falandı. olum yaptığımız bişey yok al hadi bi 10 lira at yeterli diyip gönderiyodu beni her seferinde. iyi adamdı. bende düzceye gelince buna devam etmek istedim. çünkü stile önem veren birisiyim daha önceden söylemiştim. internetten 3-4 tane kazak aldım. bazılarının kesimleri hoşuma gitmedi. daralttırmak istedim. bi tane terziye gittim. işte şimdiki takımlarımı diken huur çocuğuna. tam bir yahudi esnafı amk. selam verdim oturdum. işini bitirdi geldi buyur diye. kazakları yığdım önüne. bunları daralttırmak istiyorum dedim. iyi tamam dedi nasıl istiyon. birini giy ona göre ölçü alayım dedi. sonra kazaklara baktı. bunların hepsi farklı kumaş. hepsini denemen lazım. hepsinin ölçüsünü ona göre alıcam dedi. normalde benim ankaradaki dayı ben içeriye girdiğimde bi kere benden ölçü aldı. daha sonra hiç almadı. hepsi aklımda yeğenim sen kafanı yorma diye. bu ayrı ayrı yapınca dedim heralde bu daha yetenekli amk. ölçüleri aldı teker teker iğneledi. ne kadar sürer dayı dedim. elimde bi elbise var onu bitirip buna başlıycam. sen 2 gün sonra gel dedi. iyi tamam dedim. parayı konuşmadım ama. keşke konuşsaydım. amcık iki gün sonra gittim 3 tane kazağa 30 lira para aldı. amk alt tarafı elbise daraltma yani ne kadar tutabilir ki diyodum. herif 30 diyince bidekazaklar kesilmiş dikilmiş yani artık inkarda edemezsin. mecbur vermiştim. o sırada adamla muhabbet ederken takım elbise dikip dikmediğini sordum. oda dikiyorum dedi. bizim bi arkadaşın düğünü vardı. bende her türk genci gibi dedim ki ulan bi tane takım diktiriyim. şöyle tam bana göre. çünkü mağazalardaki takımlar çok pahalıydı. onların kesimler itam istediğim gibiydi ama aşırı pahalı. o zamanlar tabi. tek tek mağaza gezerek tek ceket tek pantolon gömlek falan aramakta ölümdü yani. tek ceketlerden italyan kesim bi ceket bulmak neredeyse imkansız. bi takım diktiriyim ömür boyu kimin düğünü cenazesi olursa onla giderim amk diyodum. herifle muhabbet ederken sordum ne kadar bi takım diye. çok pahalı o sen ödeyemezsin demişti. amk o zaman acayip zoruma gitmişti o lafı. sadece 500 lira işçiliğe alıyorum dedi. amk senin diye içimden söve söve bi hal olmuştum. ordaki o 30 lirayı ve ettiği lafı hiç unutmadım. ve büyüyüp kendi takımlarımı kendim diktirecek kıvama geldiğimde de o huur çocuğunun yanına gidip bana bi takım dikmesini istemiştim. diktiği ilk takım hala durur. neredeyse hiç giymedim. o gün bugündür de takımlarımı hep o yahudi tipli terzime diktiririm. amcık yahudi mahudi ama iyi dikiyo şimdi hakkını yeme.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      her ne kadar iyi diksede öyle söylenmez amk insanlık yokmuş adamda söylede oraya gitmeyek la
      ···
      1. 1.
        +1
        yahudi tipli esnaf olum işte. ne bekliyosun. gibtir et boşver. sanmam buraya gideceğinizi zaten kazıkçı. çok kimse bilmiyo.
        ···
   tümünü göster