/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1101.
    +8
    şirketten çıkıp evime geldim. biraz olsun kafamı karıştırmıştı. şimdi size olum aşağıda evrak doldurmaktansa yukarda ekiple çalış işte amk. 6 ay dosya arşivlemekten çok daha iyi amk gibtir et olarak görülebilir. ama yukarda yaptığım iş selimin zütünü toplamaktı sadece. yani bütün bi raporlama işlemini, gelen yazışmalara cevapları, ekibin niteliklerini falan ben yapacaktım. ama iş bitipte nihayete erdiğinde şirket ortaklarıyla beraber dairede saygı görecek ve diğerlerinin tebriklerini kabul edecek kişi selim olacaktı. yani benim yapıpta çözdüğüm her problem her sorun selimin başarısıymış gibi görünecekti. çünkü selimin sorumluluğundaki bi işi ben yapacaktım. ama yaptığım her işin altındaki imza selimin imzası olacaktı. ve ben selimin adına çalışan bi eleman gibi olacaktım. bunu neden kabul edeyim amk ? selimin elemanı olarak iş bitireceğime ibo olarak arşivde vakit öldürürüm daha iyiydi amk. ölümüne sıkılsamda napıyım amk. selime altın tepside bi başarı daha sunmak istemiyodum. zaten işinin büyük çoğunluğunu yaptım. yetişmesi imkansız bi raporu yetiştirmesine yardımcı oldum. daha fazla yardım etmek istemiyodum o yavşağa. ekmeğine yağ sürmeye gerek yoktu daha fazla. ertesi gün kalkıp işe geldim. klagib gün başlangıcıma başlamak için ali dayının mekana çıktım. çayımı falan aldım. terasa doğru giderken bi baktım elemanların orda gene bi kalabalık toplanmış. başlarında selim bişeyler anlatıp duruyo. dedim noluyo ali dayı. gene kimi haşlıyo bu dümbelek. valla bilmiyom yeğenim diye içeriye kaçtı. başıma bişey gelmesin diye. dur bakıyım lan noluyo burda diye yanaştım. amk kapının ordan dinliyorum. çalışanlarla muhabbet ediyo. işte ekip olmalıyız arkadaşlar. bundan sonra daha samimi bi şekilde çalışacağız. bazen stres alttında size kızmış falan olabilirim ama artık işleri biraz daha değiştirme kararı aldım falan diye sıkıyo. dıbına koduğum bildiğin beni taklit ediyo :D amk grubun yeni ibosu olmaya çalışıyo ama. elemanların bunu zerre giblediği yok. ki kendisi de biliyo ki o iyi patron rolünü çok uzun süre sürdüremeyecek. yanına geliyo stajerler falan salak salak hareketler yapıyo. tam bağıraack dikkat etsene kızım işine bak adam akıllı çalış falan diye. dilinin ucuna kadar geliyo. bak öyle yapma onu. dikkatli bi şekilde şu şekilde çalışırsan daha faydalı olur. tamam mı kardeş falan yapıyo. amk tam bir cellatken pekekent bi anda ev abisine dönüşmüş millete evet abiler ayağı çekiyo. yer mi lan çalışanlar onu. amk çok komikti ya. ddöndüm gittim terasa. sigara altı kekleri attıktan sonra çayla beraber tam sigarayı yakıyodum ki sevda kapıyı araladı. ooovvvvv berbattttı diye geldi içeriye. güldüm amk. niye ya beğenmedin mi di caprio gibiydi içerde dedim. ne rol kesiyodu öyle dümbük. hiç sorma dedi. ağzıma zütürdüğüm sigarayı aldı elimden. vay amk dedim. yenisini çıkardım kendime. çayıda o bacalardan birinin üstüne koydum. bi çaydan bi sigaradan vvuruyorum. bizimkini çok etkilemişsin görünüşe göre dedi. sorma günden güne bana benzemeye çalışıyo. yarın saçlarını benim gibi tarayıp benim takımlardan birisini giyip gelirse hiç şaşırma dedim. ahahahah dedi güldü benim çaydan bi yudum alarak. babasının ayakkabılarını falan giyen çocuklar gibi dedi. güldüm bende aynen diyerek. dün gece dedim. olanları anlattım. sevda inanılmaz mutlu oldu. e bu çok güzel bi haber dedi. ya saçmalama. selimin ekmeğine yağ sürmekten başka bişey değil. kabul etmedim dedim. ibo ne demek kabul etmedim dedi. kabul etmek zorundasın dedi. niyeymiş o dedim. ya ibo. altı ay boyunca burdasın. hadi bi ayını bitti say. kaldı beş ay. beş ay boyunca her gün o arşivde geçireceksin. kısa süreliğine de olsa burdaki çalışanlarla takılsan çok daha hızlı biter. hem rahat edersin. hemde evrakları tarih sırasına takmaktan daha büyük bi iş yapmış olursun. sence bu çok daha cazip bi ceza değil mi dedi. hayır dedim. orda cezamı ibo olarak çekiyorum. ama burda selimin işini yapmış olacağım. selimin elemanı olarak sorun çözmektense rapor hazırlayıp en sonunda tebrrikleri selime göndermektense, ekmeğine yağ sürmektense , aşağıda evrak takarak çürürüm daha iyi dedim. hah diyerek güldü. ne ? dedim. aşağıda evrak takarken kimin elemanı olduğunu sanıyosun ? dedi. sinirime gitti. iboyum dedim. selimin elemanı değilim ki iboyum. ne ? arşiv işi selimde değil bi kere. ordan o sorumlu değil. o mu sorumlu dedim ? gülerek çıktı kapıdan. ya bak sevda yapma şunu dedim. yapma amk. arkasından koştum cevap versin diye. sevdaaa bi dakka dur bak . o sorumluysa orda da çalışmam bak diye kovalıyodum ki merdivenlerden çıkan bir afetiderya gördüm. beyler. onu tanımanız lazım. iş dünyasında bir kere daireyle işi olan birisi varsa mutlaka görmüştür onu. benim kendi taktığım lakabı Louisiana. luiziyana diye okunduğu için mükemmel bi telaffuzu var. ve kadına öyle yakışıyo ki anlatamam. bilmeyenler için söyleyim ABD'de bi eyalettir. The Steeldrivers'ın if hadn't been for love şarkısında geçtiğinden beri harika bi telaffuzu var bana göre. o yüzden bu kadına bu lakabı ben taktım ve benden başka kimse bilmiyo. ama bu kadını daireyle ilgisi olan herkes bilir . dairede çalışan hakim gibi bişeydir beyler. bu tarz çözümsüz işlerde daireyle çözüme gitmek için iki opsiyonunuz vardır. birincisi daireyi mahkemeye vermek. yada dairenin size mahkeme yoluyla dava açması. diğer yol ise uzlaşmaya gitmek. eğer uzlaşmaya giderseniz ve şirketiniz büyük meblağ büyükse anlaşmada büyüktür. ve büyük anlaşmalar içinde kimle karşılaşırsınız ? Louisiana'la. o yüzden bir kere bile çözümsüz işi olan ve uzlaşmaya giden şirket sahipleri yada çalışanları onu çok iyi tanırlar. ve herkesin hayran olduğu bi kadındır. olum baya afrodit gibi bişey bizim için o. ışıklar içinde parlayan bi yıldız gibi. bambaşka bişey amk.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster