başladım koşmaya. mirkelam gibi. koş babam koş koş babam koş. ama çevredeki sesler o kadar rahatsız ediyo ki anlatamam. en ufak bi kuş sesi sanki kulağımn dibinde çınlıyo amk. kafam patlıyo anlatamam. bu ne dıbına koym bu ne diye diye gidiyorum. korna sesleri, arabasesleri, otobüs sesleri, insanların sesleri falan. beynim patlayacaktı amk nerdeyse. dedim taksiye atlasana mal. hemen bi taksi bulup attım kendimi içine. yolu tarif ettim. bi nebze de olsa rahatladım. herif bi radyo açtı. amk kafam gibildi. abi dedim rica etsem kapatabilir misin. çok inanılmaz başım ağrıyo dedim. tamam yeğeeenim dedi. amk bağırma ne bağırıyon dedim. adam anladı benim akşamdan kalma olduğumu. dün gece çok mu içtin naptın dedi. ya abi hiç sorma ya. acayip bi geceydi ama lütfen fısıldayarak konuş yeminle kafam gidik dedim. amk adam allahtan ters çıkmadı da gebertmedi beni. şirketten içeriye girdim. üzerimdeki anason kokusu hala gitmemişti ama. zaten sabah bişeyde yemedim ya. rakı, sabahki ağız kokusu, kusmuk kalıntıları bilmem neyler derken tam bir leş gibiydim leşşş leşşş. kapıdan içeriye girdim üst kata çıktım. hemen bi kahve yaptım kendime. herkes oooo ibo bey naber oooo şef hoşgeldin falan diyo ama. ya yavaş amk bağırmayın tamam hoşgördük tamam diyorum. kahveyi yaptım. yana yana yarıya kadar içtim. biraz rahatladım. bişey yiyecek halim yoktu midem almayacaktı çünkü. kahvemide aldım çıktım yangın merdivenine. bi sigara patlattım. bazen cumaya giderken falanda ağzım leş gibi kokmasın diye sigara içiyom. beyler. şimdi ne alaka diyebilirsiniz ama. sigara kokması inanın ağız kokusundan iyi. o foseptik gibi bişey amk. öyle böyle değil. çekilecek dert değil yani. sigara onun yanında varya gül gül. reçel amk. bal. kaymak. o derece.