-
676.
+8neyse abi bindik gittik biz mekana. mekan büyük güzel geniş. inceden düğün salonlarını andırıyo. amk sunum yapılacak salonda dört tane kolon var. ordan hesap et. gibtiğimin yerinde 4 kolonlu salonu neden ayarlarsın ki. saçma sapan işler. benim olayım sahnede biraz daha şovdur beyler. çünkü ben biliyosunuz beni az çok tanıyosunuz. ben klagib ezberlenmiş lafları sevmem. çıkar kendim gibi takılırım. öyle kendimi kasıp kavurmam yani ciddi olacak imaj gösterecem falan diye. tabiki belli bi imajım vardır. çıkıp sahneye iş adamlarına bel altı muhabbetler yapmam. herkesten iyi satarım malımı ama gereksiz gösterişe falan girmem yani. sıcakkanlıyım esprili adamımdır. oralarda da o şekilde davranırım haliyle. sahnede sunum zamanı geldi. ilk açılışlar falan yapıldı açılış konuşmaları selamlar saygılar duruşlar falan filan derken sıra bana geldi. takdim edildik salona. abiniz yerinden kalkıp çıktı sahneye. kürsüye geçtim. baştan herkesi bende selamladım. sonra anlatmaya başladım. buradaki herkes iş dünyasında hatrı sayılır lafı sözü geçen adamlar bunu biliyoruz. herkesin malumu. şimdi hepinizi kaldırıp silkelesem 15 yıllık maaşım çıkar muhtemelen dedim. salonda ufak çaplı bi gülüşme oluştu. fakat bizim prenses sunumdan pek memnun değildi. nemrut suratıyla bana bakıp duruyodu. daha saygın olmasını istiyodu işlerin. benimse saygınlıkta gözüm yoktu. zaten bu saygısızca bi harekette değildi ki. yani oraya çıkıp sanki sezarın oğluymuşum gibi konuşmamı istiyodu anlayacağınız. fi hakika inşaatımız saf betondan olup kolonlardaki demir ve beton oranları yüzde 32 ve yüzde 68 dir geriye kalan ebesinin amı malzemesinden yapılmıştır falan diye belgesel seslendirir gibi anlatmamı istiyodu olayı. benim tarzım değil amk o kadar ciddiyet. gereksiz bana göre. kasmıyorum yani kendimi biliyosunuz beni. devam ettim. ama tabi buradaki herkes milyonlarca lira kazanıyorda olsa beş kuruşunu kimseye kaptırmak istemez. cimri adamlarız vesselam dedim. gene uğultulu bi gülüşme oldu. ben sahneye çıkınca genelde bu göbekliler gülüyolar. muallakler seviyolar benim muhabbetimi. amk kodomanları. iş dünyası kurtlar sofrasına benzer beyler dedim. burada herkes geldikleri yere tırnaklarıyla kazıyarak gelmiştir. ki tutunmak içinde illaki bi yerlere dişimizi tırnağımızı saplamamız gerekmekte. maalesef ki dünya acımasız. hal böyle olunca elimizdeki beş kuruşta olsa beş milyonda olsa kıymetli. büyük para büyük sorumluluk getirir. buna göre de büyük yatırım büyük risk demektir. insanlarında en büyük sorunu güvendir. ben bunları çok iyi bildiğimden yaptığımız işlerde inşaatları kaliteli beton ve demirlerin üzerine değil güven ve teminat üzerine kurdurdum. burada sizlere her lansmanda duyduğunuz alışılmış sözleri söyleyebilirim. her inşaat ne kadar kalite ve zeka fışkırsada özünde biraz beton biraz demir birazda işçilikten ibarettir. o yüzden inşaatlar veya yapılacak yatırımlar hakkında konuşmayı gereksiz buluyorum. ha aranızda hayalindeki iş şantiye şefliği olan varsa başka. onla oturup hayallerimi tartışmak için sunumdan sonra çay makinesinin oralarda bi beş on dakika bulunacağım. ha bi sigarasını alırım yalnız şimdiden söyleyim dedim. bu sefer güldü gavatlar. benim yaptığım inşaatlarda bilmeniz gereken olay sadece budur beyler. inşaatlar başından sonuna kadar işçilerin ve ustaların elinde yetişir. burada her bir inşaata bir çocuk gibi bakacak olursanız işçiler ve ustalar bu çocuğu alırlar. sıfırdan doğururlar. yetiştirip büyütürler. ve en son halinde size teslim ederler. bebek bakıcısı gibi. eğer kötü bi bakıcınız varsa çocuğunuz evinize geldiğinde küfredecektir. kötü alışkanlıklar edinecektir. özünde kötü bi çocuk olacaktır. ve baktığınızda sizde hamurunda var bunun mayasında var diyeceksiniz. fakat iyi bi bakıcınız olursa eğer çocuğunuz dürüst ahlaklı ve sağlam olacaktır. güven verecektir. gelecek vaat edecektir. ve baktığınızda bu kez hamurunda var. mayasında var diyeceksiniz. ben bu minvalde düşünen bi insan olduğum için inşaatta harç karan ustadan malzeme çeken ameleye kadar ekipteki herkesi tek tek tanıyorum. ayrı ayrı görüşmüşlüğüm ve her ince detayına kadar sorup soruşturmuşluğum, gün be gün raporlar ve bizzat tetkiklerle kontrol etmişliğim vardır. projeyi zaten siz biliyorsunuz. hepinizin ellerinde mevcut. herşeyin o elinizdeki harikulade projeye uygun olarak yapılıp yapılmadığını bizzat kontrol etmek için günler , haftalar hatta aylarca her gün didik didik inşaatı kontrol edip sağlam ustalarla, sağlam işçilerle, güven ve teminat alabildiğim kişilerle çalışmaya özen gösterdim. şimdi inşaatımız tamamlandı ve bebeği elime verdiler. sizlerden önce yapılan her bir işi ayrı ayrı son haliyle görüp kontrol ettim. ve size söyleyebileceğim tek bişey var. evet. çocuk iyi çocuk. gerçekten iyi çocuk. hamurunda var. mayasında var.Tümünü Göster
-
-
1.
0Ulan ibo
-
1.
başlık yok! burası bom boş!