0
Aşk dediğimiz şey klişe bir tanım yapacak olursak herhangi bir şeye duyulan sevgi isteğidir. Peki bu sevginin temelinde ne yatar? Yani neden bir erkek bir kadına aşık olmak ister?Bu eylem aslında bilinçli yapılan bir şey değildir. Canlının doğasında olan üreme isteği doğrultusunda gerçekleşen değişimler sonucu insan karşı cinsle birlikte olmak, neslini devam ettirmek ister.Bu istekle birlikte beynimizde belirli hormonlar salgılanır ve aşk dediğimiz şey bu şekilde başlar.Ne olur bu istek sonucu derseniz: erkekler kendini beğendirme, hemcinsleri karşısında üstünlük sağlamak gibi girişimlerde bulunurken kadınlar ise erkekler arasında bir seçim yapma, kendine en uygun geni belirleme çabasına girer. Tabiki dışardan bakıldığında bu hisler fark edilir gibi değil.Çünkü bunların hepsi bilinçdışı hareketler...
Bir erkeğin giyimine önem göstermesi,dik yürümesi, spor yapması aslında karşı cinsi etkilemek için yapılan çabanın göstergesidir.Her şeyin altında yatan sebep aslında karşı cinsle etkileşime geçme isteğidir.
Aşık olunca beyinde salgılanan hormonlar konusuna gelecek olursak ilk olarak serotonin diye bir maddede azalma meydana gelir. Serotonin düştükçe insan karşısındakini düşünür ve bunun sonucunda da beynimiz için ödül olan dopamin salgılanır. Daha açık bir şekilde anlatacak olursak hoşlandığınız bir kadın olduğunu düşünün.Onu her düşündüğünüzde çok mutlu olursunuz fakat içinizde bir sıkıntı oluşur.Onu kaybetme korkusu... Daha sonrasında onu gördüğünüzde, öptüğünüzde bir iç çekersiniz ve rahatlarsınız.Bu olay hislerinizde bir kısır döngü oluşturur. Serotonin düştükçe dopamin salgılarsınız.Bu olayın önemi aslında sizi depresyona sokma ihtimali. Hemde çok büyük bir ihtimal...
Depresyon durumunda azalan serotonin aşık olma durumunda dahada azalıyor ve pgibolojik bir sorun ortaya çıkması kaçınılmaz oluyor. Aslında bir aşkın çok uzun sürmesi buna bağlı. Bağımlı oluyorsunuz ve onsuz yapamıyorsunuz. Yani ömür boyu aşk dediğimiz şey sadece pgibolojik sorunlarla sağlanabilir.
Buradan çıkaracağımız sonuç aşkın sadece cinsel istek üzerine oluştuğu ve sağlıklı bir beyinde geçici olduğudur.
Sigmund Freud'un dediği gibi "Aşk yoktur, libido vardır."