-
1.
+3Türk siyasetinin bir realitesi vardır. Kimse ABD'ye rest çekemez, ABD'yi karşısına alamaz, ABD'nin çizdiği sınırın dışına çıkamaz.Şayet birisi ABD'ye rest çeker ve zıt giderse, başına fena işler gelir. Türk siyasi tarihi bunun acı örnekleriyle doludur. Türkiye 1974 yılında, ABD'nin kırmızı çizgilerini hiçe sayıp Kıbrıs'a girdi. Ecevit, seçimlerde %41 oy aldı. Ama yetmedi. Cezası kesildi. Eğer bir solcu hükümet ABD'ye zıt giderse, o hükümeti komünist gösterilir. Eğer hükümet sağcıysa, irtica lafı peydah olur. Ordu sahaya iner.ABD'nin Türkiye'de sağ ve sol derin şubeleri vardır. Sağcıya karşı solcuyu, solcuya karşı sağcıyı kullanır. 1952'den beri bu böyledir. işe başladığında en Amerikancı olan hükümetler bile günün birinde bu ABD'den bıkıp, bağımsız hareket etme eğilimi gösterir. Sonra devrilir.ABD'nin her hükümette adamları bulunur. Söz dinlemeyen hükümetler ihanete uğrar. Bunlar başarılı olamazsa, ekonomik dar boğaz başlar.IMF senelerce Türkiye'yi mengene gibi sıkıştırmış ve denetim altında tutmuştur. Ama ABD'nin Türkiye'deki piyonları bunlarla sınırlı değil. Ekonomik dar boğaz baş gösterdi mi, sahneye bu kez derin şubeler iner. Provokasyon, suikast... Aklınıza ne gelirse. 70'lerde bunlar oldu. Birileri bunları görür ve mücadele etmeye başlarsa, başına işler gelir. Kaseti çıkar. Kaza geçirir. Yahut ölür. Mücadele biter. istifa edenin yerine, ABD'ye bağlı, Amerikancı tipler gelir. istifa etmeyenler de öldürülür. Savcı Doğan Öz gibi.
Alıntıdır https://mobile . twitter.com/10uncukoylu?p=i beyler linki atamadım twittera girin @10uncukoylu diye aratın yazıyı yazan o adam işte
başlık yok! burası bom boş!