+1
AŞK NEDiR?
kişinin karşı cinse yaptığı onca aptalliktan, rezillikten; erkeklerin, erkeligini unutup. gibsen bile bakmayacak kıza,(erkek olmaması onu etkiliyici kılmaz) yalvarmasi, kendini aşağlaması gibi unsurları üzerini örtmek için kullandığı şeydir aşk.
Bağlanma, hormon değişimleri, duygu değişimleri gibi unsurlar da yer alır mekanizmanın içersinde. Kişiye görede değişir aq bana göre böyle, fakat nörobiyolijisini tanımladığımizdan dolayı böyle ifade edilir. Temelde ilişkiye girme duygusudur. Ve bu ilişkiye girme olayı, genleri aktarma, türeme beynin ödül sistemi ile ödülendirilir, ( dopamin) hayvanı iç güdulerimizden de doğar aşk. Farkında olmayız.
Pgiboloji de sosyal hayatı olumsuz etkileyen davranışlar sorun diye adlandırılır, aşkda da aynı bu olay. Not: Eroin bagımlilıgıyla aynı şekilde ilerler aşk.
Anneye güvenlede çokça alakalıdır.
Misal anneye güvenen bir çocuk kızlarla daha iyi bir iletişim sağlar tam tersi olayda da iletişim kopukluğu görülür.
AŞIK OLUNCA NE OLUR?
en iç gudusel durtuler baş gösterir. Heryer o kişi sanarsın, onu ararsın.(o= aşk duyulan kişi) Dopamin ve seratonin rolü büyüktür. Mantıksızlıkta işin içine girer. Tamamen üreme planlı ilerler ve yukarda yazdığım içme sıçma, "aşkım sensiz yapman, fatmaaaa geri dön fatmaaaa"ları görürüz.
Alışkanlık ve libido ( etkileşim- görüşme sıklığı) artmıştır. Aşık olunması sağlamıştır beyin tarafından.
HANGi HORMONLAR SALGILARIN?
dopamin: dopamin beynin ödül sistemindeki en önemli hormandur aşkta ise rolü, mutluluk, heyecan, haz, tutkudur yani bunu alan insan bağlanır o kişiye. o kişi tarafından mutlu olunduğu sanilir.
Vazopressin: baglanma hormonu, kişiye güven, sadaket duygularını odak lan kişiye yükler. 20. kromozomdan bulunur ve 334 erkek türü bulunur, tabikide Vazopressin bazında. Kişinin eşine ne kadar bağlı olacağına bu formun nükletid dizilişi belirler.
Oxycotin: korkuyu, stresi azaltarak dış dünya ile iletişimi artırır, kadınlarla konuşmayan erkeklerin de bu hormandan az bulunur ya da kullanamiyordur. ( mantık kurdum burda ama "kullanmıyodur" doğru mantık olabilir.)
Vazopressin ile ayni olan kısmı baglanma-bağlama hormonu olmasi.
AŞK NE ZAMAN BiTER?
6-18 ay arasıdır istisnalar var tabiki.
Şimdi düşünelim, ilk tatdığımız elma güzeldir yavaş yavaş yersin ve biter. iki, üç derken sonrasında sıkılırsın. Dopamin eskisi kadar iyi gelmiyordur. Bundan sonrası alışkanlık ile devam eder ya da biter.
NEDEN AŞIK OLURUZ?
Çünkü beyinde fazla yer kaplar istemsiz gelişir önüne gećillmesse aşık olurnur.
Ya annemizle özleştiririz ya da çocukken sevdiğimiz bir kadınla. Filmlere falan özenilir, hayal kurulur. Gerçek sanılır birde aq filmleri. Aynısı yaparlar gördükleri şeyin.
Ulasılmaz sanılır, halbuki erkek( alfa) olsa her türlü tavlar ve atar bir köşeye.
Kokain demiştik, aynı etkiler gözükür. Bağımlılık anlamı yüklenir aşık olurunur.
AŞK NEREDE YAŞANIR?
MR( manyetik rezonans) ile bir deney yapılıyor ve deneklere sevdikleri kadınların fotoğrafları dağıtılıyor. Bu sırada MR makinası içinde olan denekler sayesinde bilim ınsanlari tespiti söyle yapıyor.
" -Insula bölgesinin iç kısımları (medial insula)
-Singüler korteksin ön bölümü (anterior cingulate cortex)
-Hippokampus
Bu bölgelerden ilk üç tanesi beynimizin korteks” dediğimiz kabuk bölümüne aittir ve aşkın istemli davranışlarımız üzerine olan etkilerinden bu bölgeler sorumludur.
Bu bölgelerden ilk üç tanesi beynimizin “korteks” dediğimiz kabuk bölümüne aittir ve aşkın istemli davranışlarımız üzerine olan etkilerinden bu bölgeler sorumludur. Aşık olunan kişiden başka bir şey düşünememe, her olay ve düşünceyi olabildiğince mantıksız bir şekilde maşukla ilişkilendirme, yemeden içmeden kesilme, sürekli bir heyecan ve içi içine sığmama hali (öfori) ve aşka dair diğer bildiğimiz hallerden işte bu bölgelerin aşırı faaliyetleri sorumludur. Listede adı geçen son iki bölge; yani stiratum ve akkumbens çekirdeği ise beyin yarım kürelerimizin iç kısmında yer alan bilinç dışı (korteks altı) sistemlere aittir. Bu bölgeler, aynı zamanda madde bağımlılığı gibi kişinin kontrolünü ele geçiren diğer durumlarda da aktifleşen ve aktif hale geldiklerinde kişiye “ödüllendirilmişlik” duygusu veren “ödül sistemi”nin en önemli parçalarıdır. Aşık olma durumunda, aşık olunan kişi ve o kişiyle ilgili hemen her şeyin sürekli zihni işgal etmesi ve zihnin her vesile ile aşık olunan kişi ile uğraşması, maşuku düşünme sırasında bu merkezler tarafından sağlanan “ödüllendirilme” hissi ile doğrudan ilişkilidir. insan aşkını düşündükçe kendisini ödüllendirilmiş hisseder, daha mutlu olur ve gittikçe onu daha fazla düşünmeye başlar. Dünyanın en tatlı kısır döngülerinden biri herhalde budur!"
Not: burasi alıntı.
Tümünü Göster