1. 76.
    +5
    80'lerde doğup 90'larda ilk gençlik yıllarını yaşayanlar için ibrahim erkal deyince önce bir duracaksın. arabeskcisinden, metalcisine herkesin kulağından bir yer etmiştir çünkü. bizim mahallede bir kasetçi vardı. "canısı" şarkısını 90'lık kasete çekmişti. Sabah 9'dan akşam 8'e kadar aynı şarkı aralıksız çalardı. Belki bu işkenceye maruz kalmaktan belki de cidden sevmekten gizli bir ibrahim erkalcı olmuştum. ben ki o dönemin en ateşli black metalcilerinden biriyken bile (black metal ne amk?) gizli gizli dinlerdim "dönemem" mi "aklımdasın"ı. ne zaman iki bira alıp, platonik aşklarımız için şerefe desek, bir yerlerden sesi gelirdi ibrahim erkal'ın. bazen radyodan bazen üç kuruşluk bir mp3 player'dan. önceleri saklardım sevdiğimi, millet laf etmesin diye. sonra giberim milleti deyip bangır bangır dinledim, dinlettim şarkılarını. öyle bir sesti ki ne ibo gibi sahteydi ne de orhan gibi kalburüstüydü. her söz, her ritim bir kamyon sopa yemiş gibi yapardı adamı. herkesin bir acısına, hüznüne, başaramayışına tercüman olurdu şarkıları. "sevme" şarkısında tek başıma ağladığımı da bilirim, "dönemem" şarkısında eski kız arkadaşımın facebook'una baktığımı da bilirim. hani bazı gidişler vardır ya adamın boğazına oturur, yutkunamazsın. şu an onu yaşıyorum. elimde yarısı içilmiş viski şişesi, fonda "her şey unutulurmuş"...
    ···
    1. 1.
      0
      Ulan efkara bağlattırdın adamı
      ···
   tümünü göster