kuzum uyanınız..

sosyal adalet, dengesizlik gibi ince damarlarınıza basmak niyetinde elbette değilim..
ancak hepimizin içinde yaşadığı yahut en azından vatandaşı olduğu ülke türkiye!
durumu malum ülke.
ekonomik dengesizlik örneği, gelişmekte olduğu iddia edilen, bu gelişmenin halen homojen bir zenginlik getiremediği ve bu gidişle belki de hiç getiremeyeceği ülke!

bu ülke insanlarının ezici çoğunluğu, evine sağlıklı yaşam ın öngördüğü besin maddelerinin tamdıbını sokamayan insanlar...

dengesizliği görmek için ülkenin doğuya uzanan taraflarına gitmeniz, bölgesel farklılıklar deyip geçmeniz de gerekmiyor...
kafanızı camdan uzatın..
ya sokağınızdaki bakkal, ya size okuldan gelirken mendil satmaya çalışan kızıl saçlı renkli gözlü esmer çingene kız, ya karşı daireye sırtında bi bidonla su getiren sucu adam, ya ...

bunların pek çoğu sizin tatil dediğiniz kavramdan, "biraz daha fazla çalışıp biraz daha fazla kazanabilme fırsatı" tanımını algılamaktalar..

hiç tatile gitmemiş olmak bu ülke gerçeklerinde şaşılacak iş deildir..
fırsat buldukça egeye kaçabilmek, kışın kayak yapabilmek, üç gün üst üste iyi bir yerde dışarda yemek yiyebilmek...
bu ülke gerçeklerinde şaşılacak işler işte bunlardır...

bir 10 yıl içinde ekonomik büyümeyi geçin, kalkınmayı dahi başarmış olduğumuz sanrısına kapılmayın...

bu ülke kalkınmamıştır..
bu ülkeyi, içinde yaşadığınız izole ortamlardan ibaret sanmayın..
bu ülkede herkes öğlen starbucks dan aldığı kahvenin kendisine verdiği keyif ile akşam evinde digiturk izliyor zannetmeyin..
size, öyle olduğunuzu sanmanız için her gün her dakka azar azar yutturulan haplardan artık almayın..

ikinci çoğul şahıs değil...
birinci çoğul şahıs olalım hatta..
artık yutmayalım..