/i/Kız Meselesi

  1. 13576.
    +1 -1
    Aşkı bardaki sıradan bir terkedilmiş, mutsuz bir adama anlatmaya çalışır gibi kurgulayarak ve basitçe anlatmaya çalışacağım umarım yararlı olur
    Yok sağ ol kardeşim, alkol kullanmıyorum. Bak, şimdi sana aşkı öyle bir anlatayım ki her şeyin farkına var ve kendini toparla.
    Tanım vesaire ile kafanı sıkmayacağım. Çünkü böyle konularda herkesin kendi tanımı olur, herkes farklı şeyler düşünebilir. Sana yaşadıkların üzerinden olayın özünü anlatayım ki işin aslını kavra ve başka yerde farklı kavramlar yahut tanımlar karşına geldiğinde bile ne yapacağını bil.
    Şimdi en başa dönelim. ilk an... Kızı gördün. DIŞ GÖRÜNÜŞ olarak çekiçi. Senin zevk anlayışına, yani çevrenden kazandığın standarda uygun. Örneğin dolgun göğüsleri var, kokusu güzel, saçları sarışın. Sen kızı görünce azdın tabi, kanın KAYNAMAYA başladı. Peki neden kaynamak? Çünkü beyninde bazı tepkimeler patlak verdi. Bazı hormonlar salgıladı. Hormonlar da şurayı uyardı şura burayı derken seni bir ter basmaya başladı, için kaynar gibi heyecanladın. Şimdi bana sakın dış görünüşüne bakmadım deme kardeşim, bak-tın. istemesen de baktın. Dış görünüş derken dışa yansıtılan özellikleri kastediyorum. Bak kardeşim, KÖR olsan yine de dış görünüşe bakarsın. Çünkü müthiş derecede bir koku alma duyun olur, kokusudan etkilenirsin. Yahut kulakların süperduyarlı olur ve sesten etkilenirsin, sesine göre insan seçersin. Tavırlar da benim açımdan önemlidir(aklı kullanabilmeyi gösterir) çünkü bence akıllı davranmak da bir cazibe oluşturur(içten akıllı olmak diye bişe varsa ben de bilmiyorum kardeşim akıllı insanı tanırım, gözlemim kuvvetlidir).
    Sonra kızı etkileme ihtiyacı hissettin. Neden? AZDIN, neden? Çünkü denean'da bu var. Eleman sana diyor ki: Madem fanisin, ama can da baldan tatlı, o zaman canından can bırak, yahut hiç olmazsa bir eser bırak ki canlar canını YAŞATSIN; bak bu iş için penisin de var. Senden başkasına çalışmıyor. Git ve EN iYi KADINI/KADINLARI BUL VE BiRLiKTE OL Ki CANIN NESiLDEN NESiLE AKTARILSIN.
    işte beynin bu ultra zekice plandan sonra basıyor sana enerji ve mutluluğu ki kızı git ve etkile(H-O-R-M-O-N). Ne o? Ne sanıyordun? Taşaklı adamların hormonsuz vitaminsiz birer duygusuz olduklarını mı? Hayır ostum öyle değil.
    Sonra kızı etkileme çabası içine girdin. Kızla ne kadar uğraştıysan beyninde o kadar yer kapladı. BAĞLANDIN. Çünkü yine hormon. Aslında bu keratalar çok iyi çalışıyor ama biz kendimizi kontrol edemiyoruz genelde. Düşünsene, bir kız için onca uğraş veriyorsun ve elde ediyorsun ve sonra birden boşlukta hissedip soğuyorsun. Böyle olsa emin ol insanlar tatminsizlikten intihar ederdiler. Tatminsizlik belli noktada güç katar fakat kontrolsüz bir tatminsizlik/doyumsuzluk paranoya gibi şeylere neden olabilir. insan kafayı yer anlayacağın..
    Kızı etkileyebilirsen yola devam. Olmaz ise güle güle. Bu konu senin tavrına ve karakterine bağlı. Konumuz bu değil.
    Etkiledin ve takıldın varsayıyorum. Artık bir süre sonra(özellikle evlenince) ALIŞIYORSUN. Ve kadın seni daha az etkilemeye başlıyor. Ama ayrılasın da gelmiyor(bağlanmanın derecesine bağlı, yani diğer seçenek de mevcut, haberlerde boşanma/ayrılık/ayrılmak isteyen sevgilisini öldürdü olayları görülüyor).Ama önemli nokta şu. AŞK bitiyor. Çünkü ilk başta salgılanan hormonlar artık yeni limanlara açılmadıkça yahut yaşlılıkla birlikte azalıyor. Eşler de birbirini artık AŞKIM olarak değil HAYAT ARKADAŞIM olarak görüyor.
    Burada senin konundan biraz saptık özür diliyorum. Kızdaki aşk bitti ve sen onun yerini başka bir şeyle dolduramadığın için terk ediliyorsun. Senden heyecan alamayınca o da gidiyor. Unutma kız da en iyisini arıyor.
    Velhasıl kelam aşkı da abartmamak lazım. Sen genç bir adamsın. Hayatında daha çoook insanlar tanıyacak ve birçoğuna karşı bunları hissedebileceksin. Ama artık farkındasın ve gemiyi sen kullanabileceksin. Olayların akışını öngörüp önlemler alabileceksin. Gerekirse postayı önce sen koyacaksın. Ama hayatına bakacaksn ve daha mutlu bir insan olacaksın.
    Bu arada hormon hormon başımın etini yedin diyorsun madem. Şimdi sana açıklayayım. Ama unutuma: Önemli olan tüm hormonları çok iyi biliyorum profesörüm havalarına girmek değil, işin bilimsel yönünü kavrayıp daha iyi uygulamalar yapmak ve nokta atışları yapabilmek.
    Dopamin:HAZ-Dopaminle ilgili bilinmesi gereken en önemli nokta haz alma hissi sırasında salgılanmasıdır. Yani tatlı bir şey yediğinizde ya da cinsel ilişki sırasında bu hormon salgılanır. Bu durumda beyin kişiyi haz duyabileceği şeyleri aramaya iter, yani o ödülü (hazzı) tekrar tatmak ister. https://multiyasam.com/do...l-yollar-nasil-artirilir/
    Oksitosin:BAĞLANMA-ask hormonu olarak da gecen oxytocin, sadece kişileri aşık etmekle kalmayıp, aynı zamanda annenin cocuguna özel bir sevgiyle baglanmasını da saglayan hormondur. bilimadamlarına gore, asık olundugunda salgılanan oxytocin hormonu, orgazm ve dogum sırasında da salgılanıyor. oxytocin hormonunun bir şalter gibi calıştıgını ve bir kere salgılanınca hücreler arasında yeni iletişim yolları actıgını belirten bilimadamları, oksitosine duyarlı alıcıları az olan kişilerin uzun süreli beraberlikleri zütürmekte zorlandıklarını savundu! https://eksisozluk.com/oksitosin--300491
    Feniletiltamin:beyinde hipotalamustan salınan endojen bir nöroamindir. ilk görüste asktan sorumlu kimyasaldır.görsel uyarılar salınımını arttırıyor.askta ortaya çıkan gözbebeklerinin büyümesi,karında kan çekilmesine baglı kramp tarzı duygu,dudaklarda ve cinsel organlarda kanlanmanın artması gibi etkilere neden oluyor.aptal aşk gülücüklerinin nedeni ve bulutlar üzerinde yürüyor gibi hissetmemizin kimyasalıdır.cazibe,heyecan ve herşeyin iyi oldugu duygusunda rol oynar..romantik filmler seyretmek feniletamin düzeylerini yükseltiyor.belki de insanların ilk aşklarını hep hatırlıyor olmalarının sebebi,bu kimyasalın salınımının yüksek oldugu an olabilir ve böylece bu beynimize kazınıyor olabilir.depresyonda feniletilamin düzeyleri azalıyor. https://eksisozluk.com/feniletilamin--913256
    Serotonin:Serotonin beyinde salgılanır ve vücudun çeşitli noktalarında üretilir. Genelde merkezi sinir sisteminde ve mide-bağırsak kanalında bulunur. Merkezi sinir sistemindeki serotonin ruh hâlini, uykuyu, iştahı, öğrenmeyi,hafızayı, cinsel ve sosyal davranışları düzenlemeye yardım eder. Mide-bağırsak kanalındaki serotonin ise sindirimi düzenlemekle görevlidir.Yaygın olarak kullanılan antidepresan ve anti-anksiyete ilaçlarının birçoğu serotonin düzeyine etki eder. Bu ilaçlar salgılanan serotoninin hücreler tarafından tekrar emilmesini engelleyerek, serotonin seviyesini artırmaktadır. https://multiyasam.com/se...yollarla-nasil-artirilir/
    Vazopressin:Özellikle vasopressin hormonunun beyin içine salınımı sırasında birçok etki bulunmaktadır. Bu etkilerden ilki beyinde olan hafızanın oluşmasına yardımcı olduğu düşünülmektedir. Vasopressin hipotalamusdaki nöronlar tarafından düzenli bir şekilde beyne salındığı bilinmektedir. Bu nöronlardan salgılanan vasopressinler özellikle saldırganlık, sıcaklığın düzenlenmesi ve kan basıncının düzenlenmesi gibi görevlerde yer aldığı da bilinir. http://www.hormonlar.org/vasopressin.html
    Noradrenalin:HEYECAN-STRES ani enerji patlamaları vermek için epinefrin ile (adrenalin) (“kaç ya da savaş “ mekanizması.) strese yanıt olarak çalışır. Bir nörotransmitter olarak, sinirler arasında sinyal gönderir. http://www.bilimtreni.com...efrin-noradrenalin-nedir/
    Umarım yardımcı olabilmişimdir kardeşim. iyi günler.(linkleri merak eden olur diye paylaştım, bilimin tanım koyduğu şeyler sonuçta)
    Not: Yazı bilinçli olarak maskulen bakış açısından yazılmıştır.
    Yazıda bazı hatalar belirledim fakat paylaşıyorum. Daha iyisini yapana kadar en iyisi bu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster