Tcma, sinan canan ve bu başlıktan öğrendiklerim kadarıyla:

Aşk belli bir kişiye karşı cinsel çekim duymak ve üreme isteği. Tamamen alt beyinle yani bilinçdışıyla alakalı yani mantık yok. Sinan canan bi konuşmasında 'çekici bi karşı cinsle karşılaşılınca akıl baştan gider' diyor. Yani üst beyin devreden çıkar ve tamamen ilkel beyin ve ilkel içgüdüler etkin hale gelir. Aşkın başlangıcı karşı cinsten birinin cinsel olarak insanı uyarması ve ilkel beyinde üreme dürtüsünü harekete geçirmekle ilişkili.

insan dışı hayvanlarda ilk aşama yeterli ancak insan diyince asıl mesele üst beyinde bitiyor. ilk aşamada tamamen duygu ve içgüdü temelli etkileme yaşandıktan sonra üst beynin huurlukları başlıyor. Aşkın devamı birlikte yaşanan duygulara ve ortak anılara bağlı. Tcma dan hatırladığım aşık olunan kişinin ne kadar çok şeyle ilişkilendirildiği ve üzerine ne kadar nöral ağ örüldüğü aşkın büyüklüğünü belirliyor. Bu aşkın beyinsel karşılığıyla ilgili hatırladığım.

Ancak benim için asıl önemli olan aşkın bu başlıkta muckss reizden öğrendiğimiz şekli: aşk bizim hizmetimiz için var ve aşık olacak olan biz değiliz. Aşk dişileri kendimize bağlamak ve ihtiyacımız olanı almak için var.

Aşırı özet geçtim biraz da incin oldu çünkü derste yazıyorum başkan ama ana mantığı anladığımı düşünüyorum...