0
nükleer karşıtlığı olarak bu enrtyi yazmıyorum, radyobiyolojiden eğitim almış biri olarak yazıyorum. ha ama nükleer karşıtıyım.
Ayrıca nükleer santraller etrafa radyasyon salar ama o kadar az salar ki bunlar hücrelerinizin değişimini(kanser diyoruz biz buna) tetikliyemez. demişsin.
sanırım size derslerde öğretilmeyen iki kavramdan bahsedeceğim. radyasyonun stokastik ve deterministik etkileri.
kısaca açıklayayım, stokastik etki; dozdan bağımsız olarak ortaya çıkan etkilerdir. kronik sendromlar olarak değerlendirilebilir. örnek vermek gerekirse; KANSER, embriyonik gelişime doğrudan etki.
deterministik etki; eşik doz sınırından sonra meydana gelen etkilerdir. akut sendromlar olara değerlendirilebilir. örneğin deride kızarma, yanık vb oluşumu
buradan da anlaşıldığı üzere bahsettiğin o azıcık radyasyon kanser yapmaz düşüncesi maalesef çöp olmakta. ayrıca radyasyonun direkt ve indirekt etkileri var ki sorma gitsin.
serbest radikaller falan, radyasyondan daha tehlikeliler. sanırım size bunlardan hiç bahsetmediler.
nacizane tavsiyem; neden bir mühendis olarak yenilenebilir enerji kaynaklarından daha verimli nasıl yararlanabilir, nasıl insanlığa kolayca sunabiliriz? gibi fikirler
peşinden koşmaktansa dünya'da kısıtlı olan bir takım kararsız çekirdeklerden medet bekliyorsunuz? yukarıya bakın ya, evet güneş tam tepemizde!
işbu enrty, diğer yazarların radyasyonun bir de bu özelliklerinden haberdar olup, vicdan muhakemesi yapabilmeleri amacıyla yazılmıştır.