Konaktan çıkan adam "KAĞANIMIZI ÖLDÜRDÜLEEER" diye bağırmaya devam ederken birden sesi kesildi ve gözlerimin önünde karnından bir mızrak çıktı ağzından kan fışkırıyordu tam o sırada gözlerim bahçede zindanın yanında duran gardiyanların ve bahçenin kapısında bekleyen nöbetçilerin koluna kaydı bileklerinden bir örme zırh sarkıyordu hiç bi Kergit askerinin ağır bir zırhı bırak örme zırh giyebileceğine inanıyor musunuz? Ben bunu farkettiğimde babam da farketmiş olacak ki "TUZAK BU" diye bağırarak hemen yanımdaki gardiyana doğru koşarak tek elli kılıcıyla biçti sonra atı hiç durdurmadan ani bi şekilde inerek diğer gardiyanında kafasına kılıcını sapladı tabi ellerinde hiç silah olmayan ben olayın etkisiyle etrafı izliyordum o sırada kapıdaki nöbetçilerin Dustum'u sıkıştırdığını gördüm o sırada babam da konağın içinden çıkan adamların ortasındaydı onları kurtarmak için bişey yapmalıydım tam zindanın yanındaki yakılcak dallara gözüm kaymıştı ki yukardan Üstat Tsugan"TAGAN! Al şu kılıcı evlat Dustum'u canın pahasına koru!!!" diye bağırdı ve kürk kınlı bir süvari kılıcını fırlattı kılıcı tuttum ancak yukarı tekrar baktığımda sarıklı bir adam hançerle Üstat Tsugan'ın boğazını kesmişti kılıcımı kınından çıkardım üstüme doğru atılan adamın kolunun altından sıyrılıp kılıcı arkama doğru savurdum ama boşa savurduğumu anladım yine de arkamı bile dönmeden koştum bir tarafta babam bir tarafta Kergitlerin en güçlü taht varisi Dustum bu hayatımdaki en önemli ayrımdı ama ben dünyanın en büyük hatasını yaptım ve Dustum'un olduğu yere koştum çünkü babam bir adamla düelloda mücadele ediyordu ve babam karşısındaki kişinin boğazına kılıcı ama tam o sırada arka tarafta mızraklı bir hainin babamın ensesine mızrak saplayabileceğini nerden bilebilirdim Dustum'un karşısındaki askerin boğazını kestim ve Dustum diğer ikisini hızlı bir şekilde alt etti atlara bindik ve bahçeden kaçtık ama şehir de kıyamet gibiydi ama biz hiç birine aldırış etmeden atları bizim eve doğru koşturuyorduk evin etrafında e