/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +7 -4
    Tengrinin selamı üzerinize olsun ben Kergit Atlı Okçusu evet evet doğru hatırladınız Sancar Han'a giydiren o lavuk. Bugün size hayat hikayemi anlatıcam..(yaş o zamanlar 12)

    Tulga şehrinde surların tepesine çıkmış gözcü bir abinin yanında ufku seyrediyor, babam ile ordusunu bekliyordum babam kim mi? Kergit Hanlığı'nın kağanı Tamtuk Han'ın(Sancar ile Dustum'un babası) can dostu , mareşal Keramula Noyan'ın takendisi. Ben babamı beklerken hayallere dalmış ilerde nasıl bir savaşçı olacağımı düşünüyordum o sırada bi anda davul sesi geldi ve ayağa kalkıp ufka baktığımda mor sancak üstünde sarı renkteki atlı okçuyu gördüm ve tabi hemen yanında ak sancak üstündeki siyah renkteki ata binen kurt başlı bir adam.. Ordu şehre girdi babamın da şehre girdiğini görünce hemen sur basamaklarından koşarak indim babam beni farketti ve hemen atından inerek "kargaa! Bizim gelmemizi mi bekliyordun nasıl da büyümüşsün" diyerek  beni sımsıkı kucakladıktan sonra bizim evin önünde bekleyen ablam Ayasu'ya sarıldı sonra annemi öptükten sonra seyise "atım hazır kalsın şimdi geleceğim" diye bağırarak eve girdi annemle ablamın suratı hemen asıldı , ancak bir Kergit Noyan'ı hele ki bir mareşalin ailesi olmak bunları da beraberinde getiriyordu bu aslında babamı da yoruyordu tam üç ay sonra evine dönmüştü babam hafif zırhını ve tuniğini çıkardı ve kendisinde hiç yara olmamasına rağmen savaşta üstüne sıçrayan kanlarla artık kıpkırmızı olmuş beyaz tuniği suyla ıslatıp kanları yuğ kasesine akıttı (bu bir Kergit geleneğidir ölen asker veya komutan o kase ile  gömülürdü) bu sırada Sungetche kalesinin nasıl alındığını ve seferdeki maceralarını anlatıyordu bize o sırada kapı çaldı ablam Ayasu kapıyı açtı içeri giren Dustum'dan başkası değildi ablamla gözgöze geldiler ablam "hoşgeldin Dustum " diyerek Dustum'u içeri aldı(Dustum ile ablam yavukluydular, Dustum hem çok iyi bir binici hem iyi bir okçu hemde iyi bir savaşçıydı aynı zamanda çok iyi biriydi ve bana iyi davranırdı tam ablama layık bir er idi)Babam "oooo Dustum hoşgeldin baban nasıl iyileştimi?" diye sordu Dustum da "iyidir Keramula Amca günden güne durumu düzeliyor" dedi. (Tamtuk Han avdayken ona büyük bir kaplan saldırmıştı ve uzun zamandır yaralıydı) Babam da iyi o zaman gelin de bir ziyaretine gidelim genç kurtlar!" dedi ve üstüne bi kürk geçirip kafasına şehir içinde giydiği kirli renkteki kalpağı taktı ve Dustum ile beni yanına alıp Kağan Konağına doğru atlarımızı yavaşça sürdük tam konağın olduğu bahçeye girdik ki bir adam çığlığı kopararak konaktan çıktı "KAĞANIMIZI ÖLDÜRDÜLEEER!!! KAĞANIMIZI ÖLDÜRDÜLEEER!!!" diye haykırdı işte bu çığlık atalarımın bize miras bıraktığı hanemizin başına gelen herşeyin habercisiydi aslında...

    not: diger hesaptaki sancar hana sovdugum baslikla alakasi yoktur bu baslik bir rp'dir

    edit: fotoraftaki beyefendi rahmetli babamdır
    ···
   tümünü göster