BiRiNCi BÖLÜM

... baba ne zaman kurtulacağız ... bıktım artık sizin yüzünüzden neler geldi yüzüme ...
Dedem : Flinch sakin ol evladım bak az kaldı kurtulacağız ...

11 YIL ÖNCESi

-Hadi flinch çayını iç artık gideceğiz . -Tamam anne bekle .
Aradan 10 dakika geçti ve
-Flinch oğlum hadi
-Flinch...

(ses gelmedi) Çocuğun annesi paniğe kapılır gibi oldu ve mutfağa doğru yol aldı .

Anne Fikriye Hanım mutfağa girdi oğlu Flinch'i yerde baygın bir şekilde görünce . Hemen ,
telaşa kapıldı , ne yapacağının şaşırdı hemen kocası Taner' i aradı .
-Talat koş koş Flinch bayıldı '' dedi . Göz yaşlarıyla kocasını beklerken bir yandan da dua okuyordu .

Taner bey hemen Broadway'ine atlayarak geldi . Fikriye Hanım'ın pörtlemiş gözlerini ve akan soğuk terlerini yok sayarak
-Flinch'in hırkasını al gel hemendedi .

Hemen arabaya atlayıp , küçük beton bir eve gittiler . Bu ev betondu beton olmasına ama görünüşü kömürlüğü andıran bir evdi . Tek katlı ve ufacık camları olduğu için samanlığı andıran bir havası daha vardı .
içeriye girdiler . içeride uzun beyaz saçları ve önünde ufak paslı bir piknik tüpü duran yaşlı kadın vardı .

Kadın hemen sol tarafında duran beyaz çarşafı alarak tüpün yanına bir sandalye çekti . Hadi fikriye öyle bakma da şu çocuğu oturt artık şuraya dedi .

Taner bey bir ara kadının üstünü incelerken buldu kendini haklıydı da . Kadının üstündeki kırmızı entari çok garipti . Boynundaki kemikli kolyeden tutun bileğindeki değişik çizimden sırtındaki kurt postuna bu kadın ürkütücüydü . Taner Bey bunları aklından geçirirken coss sesiyle havaya fırladı . Kadın erittiği kuşunu sıvı halde suya dökmüştü ...