EDiT:
http://www.strawpoll.me/12870490 OYLAR BURAYA
AYRI YOLLARDA SON
b-"Neden peki?"
Be-"Gelişmem iz lazım. Berab er olmaz." Mantıklıydı. Benim ejderha güce yöneklikdi. Onun ejderhası ise yardıma. Ayrı ayrı yerlerde gelişebilirdik. Sadece birbirimize engel oluyorduk. Evet gerçekten de öyleydi. O adam isterse ejderha'mı ve beni rahatça öldürebilirdi. Salih beni rahatça öldürebilirdi. Bunların hepsi gelişmeye çalışmamam yüzündendi. Hep dövüşlerde içten içe Ti-an'a güvenmiştim. Bu sefer ben de gelişecektim. Ama fanusu kullanarak değil. Fanus benim babamın katillerine aitti. Fanus'u cebime koydum kullanmaktan ziyade. Belki lazım olur diye.
b-"Sen ne düşünüyorsun Derya?"
D-"Bir süredir farkındaydım. Sizinle beraber olmayacağının ama sizsiz de olmayacağını biliyorum. Kararsızım."
b-"Peki Ti-an sen?"
T-"Sen nereye git ben oraya." Kararımı verdim.
b-"Tamam ayrılalım."
Be-"Bu ayrılık sonsuz değil. Geldi imizde gelişm iş olaca ız."
b-"Ve de konuşmayı öğrenmiş" dedim ve güldüm. Beyaz pek hoşlanmamış olsa gerek ki yanıma geldi ve beni itti. Yere düştüm.
Be-"Tekrar buluş tu umuzda düşme" dedi ve güldü. Ben de güldüm. ilk kez espri yapıyordu aq. Yanlış bir tepki vermek istemedim.
D-"Çok öküzsün biliyorsun değil mi? Senin bana söyleyeceğin yok ben sana söyleyeyim. Seni seviyorum." ilk ilan-ı aşkımı da almış oldum. Üstelik benim yapmam gerekirken amk. Tam bir rezilim.
b-"Ben de seni seviyorum. Bu son gecemiz."
D-"Öyle birşey olmayacak. En azından evlenmeden." Lan ben onu mu dedim aq. Kıpkırmızı oldum durduk yere.
T-"Neyden bah sediyor sunuz?"
b-"Hiç Ta-ar hiç. Derya kafayı yedi. Son gecemiz derken dördümüzün birlikte geçireceği son gecesi demek istedim." Kızarma sırası Derya'ya gelmişti.
D-"Çok yanlış anladım."
be-"Anne i yi misin?"
D-"Evet evet iyiyim." Daha sonra son gecemizi birlikte eğlenerek geçirmeyi çok isterdim ama babamın ölümünün acısı içimi yakıyordu hala. Sabah oldu ve
Be-"Biz gidiyoruz." dedi.
T-"Biz de bu radan gidiy oruz." Derya'yı tuttum ve dudağından öptüm. O da hislerime karşılık verdi. Öpüşmüştük. Daha sonra o Beyaz'ın yanında yürüyerek ben ise Ti-an'nın sırtına atlayarak yollarımızı ayırdık.
6 Ay Sonra
Ti-an'ın artık 3 metre boyu vardı. Ormanda yaşıyorduk. Kendimi bayaği bir geliştirdiğime inanıyordum. Ama yeterli değildi. Elimi cebime attım ve fanusa baktım. Bana babamı hatırlatan tek şey bu fanustu. Kitabın çoğu yerini okumuştum ve bilgi sahibi olmuştum. Bir ses duydum.
b-"Ti-an sende duydun mu?"
T-"Evet. Birileri bize doğru geliyor. 4 kişiler. Biri garip bir şey kullanıyor. " iyi kamufle olduğumuzdan emindim. Garip bir şey? Bunu öğrenmemizin bir yolu vardı. Bekleyip görmek. Daha sonra bize doğru seslendi.
Rb-"Kimseniz dışarı çıkın. Size zarar vermeyeceğiz." Bize mi? 2 kişi olduğumuzu anlamışlar mıydı?
b-"Ti-an burada bekle."
T-"Tamam. Dışarı çıktım ve:
b-"Burada tek ben varım. Siz kimsiniz?" Karşımda bir tekerlikli sandalyede adam, iki kız, birinde polis rozeti vardı ve bir tane de tek kolu olmayan adam vardı. Tekerlekli sandalyedeki adam konuştu:
Rb-"Size zarar vermeye gelmedik. Sadece geçiyordum ve şu tek kollu arkadaş sizi hissetti. Diğerine de söyle gelsin, zarar vermeyeceğiz. " içimden güvenmek geldi. Ama neden güveneyim ki? Ama kendime güveniyordum. Bunları indirdirirdik eğer başımıza dert açmaya kalkışırlarsa.
b-"Ti-an gel." Geldi ve onlar hemen şaşkına dönmüştü. Hatta kızlar çığlık bile attı.
RM-"Hissettiğim şey buydu." dedi tek kollu adam. Gözleri mavi mavi yanıyordu. Hemen bağırdım.
b-"Ti-an, gardını al. Bunlar tehlikeli." Hemen saldırıya hazır bir pozisyona geçtik. Bu sefer bizi hipnoz edemeyeceklerdi.
Rb-"Bizi yanlış anladınız. Arkadaşımın yeteneği hayvanlarla alakalı. Sadece kokunuzu aldı. Ama arkandaki nedir?" Gerçekten bilmiyorlardı.
b-"Arkamdaki bir ejderha. Fatih diye birini tanıyor musunuz?" Tekerlekli sandalyedeki adamın gözleri bayağı açılmıştı.
Rb-"Evet o benim kardeşim. Gördün mü onu nerede?"
b-"Geldi ve büyük ejderhanın cesedini yakıp gittiler. Kardeşine iyi bir dayak borçluyum. Onu ödemek için sabırsızlanıyorum." dedim.
Rb-"O zaman bize katılmaya ne dersin? Benim adım Bir Bine. Yanımda gözü mavi yanan Mustafa, Şu iki çığlık atan kız da Kübra ve Reyna."
b-"Ben de Bir Bine ve Ejderham ise Ti-an." Bu sohbetten sonra yolumuza artık Bir Bine ile devam ettik.