+8
Uyandığımda hareket ediyordum. Ama bayağı hızlı hareket ediyordum ve hala başım dönüyordu. Altıma baktığımda Ti-an'nın sırtındaydım Şimdi hatırladım. Serdar beni öldürmeye çalışmıştı. Ti-an ise kolunu koparmıştı. Artık bütün okul öğrenmiş olmuştu ejderhaların olduğunu.Bu da pek iyi olmamıştı. Ti-an'a sordum.
b-"Nereye gidiyoruz?" Neredeyse sesim çıkmamıştı.
T-"Der ya git uz uzak." Tahminimce Derya uzaklaşın demişti.
b-"Tamam durabilirsin." dedim. Ormanın ortasındaydık. Burada bir çocuk kayboldu cesedini 3 yıldır bulamadılar. Bizi bulmaları çok zor. Ama hala başım dönüyordu. Ve soğuktu. Üşüyordum. Kan kaybım bayağı fazlaydı muhtemelen. En azıdan hala mantıklı düşünebiliyordum. Durdu ve beni yere yavaşça yuvarladı. Hemen yaralarımı yalamaya başladı. Küçük yaraların hepsi kapanmıştı. Büyük yaralarım ise duruyordu. Yalamanın yetmeyeceğini anlayınca gözlerini kapadı açtı, kapadı, açtı. Ama sonuç yok. Olmuyor yapamıyordu. Ama durmadan deniyordu.
b-"Ti-an. Kendini zorlamana gerek. ahh." yaram fena acıyordu. Ben böyle yapınca daha da çok denemeye başladı. Farketmemiştim. Ti-an büyümüştü. Benden 1-2 cm küçük olan Ti-an şu an benden 5-6 cm daha uzundu. Yattığım yerden anlayabiliyordum. Birkaç kelime de kullanabiliyordu. Bir an bilincim kapandı. Bir köprü vardı. Karşısında ise Ejderha vardı.
b-"Ejderha sen buradaysan o zaman. Yoksa ben öldüm mü?"
Edit: Beyler burada bitiriyorum yarın görüşürüz.
Edit2:Şaka lan şaka burada bıraksam siz beni gibmeden ben kendimi giberim amk. Devam edeceğim.