-
251.
+4 -1Eve vardım ve babam da heyecanlanmış bir biçimde beni bekliyordu. Bu heyecanının nedenini biliyordum. Çünkü ben de heyecanlıydım. Ama içimdeki acı dışında. Gerçekten sinir bozmaya başlamıştı. Babamla sohbetimi bozmasa sevinirim yani. Daha ilk sohbetimde "Baba yumurta hasreti çekiyorum ben yatıp uyuyayım" demek istemiyorum. Sadece babamla düzgün bir sohbet etmek istiyorum. Ve zaten zamanı gelince de oturduk ve konuşmaya başladık. Babamın patrondan zam istemeye kalkışmış ve yediği azarı anlatıp gülüyordu. Ben ise mal gibi Melisa olayını anlatmaya kalkıştım. Tam anlatacakken içimdeki özlem resmen acıya dönüştü ve zihnimde bir ses yankılandı. ince ve güzel bir sesti. Sanki bir parçamdı. Ve bu sesi duyunca içimi hoş bir his kapladı. "Ta-ar" Hasgibtir. Yumurtadan çıkıyordu. Acilen yanına gitmem lazımdı. Yeni doğan bir ejderhanın ilk göreceği yer bir mağaradan çok ebeveyni olmalı diye düşündüm. Demek babalık böyle bir duyguydu. Babama döndüm ve
b-"Baba kusura bakma daha ilk günden böyle yapıyorum ama hemen Derya'nın yanına gidip ödevimi almam lazım. Onda kalmış. Yarın okula onu zütürecektim.
B-"Ara söyle yarın getirsin."
b-"Ekgibler vardı. Kusura bakma." dedim ve giderken
B-"Önemli değil yarın yaparız" dediğini duydum. iyi bari en azından kızmamıştı. Direk mağaraya doğru koştum.
başlık yok! burası bom boş!