/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 126.
    +6
    Mağaraya doğru koşmaya başladık. Ciddi anlamda koşuyorduk yani. Tabi tedbiri de elden bırakmıyorduk. Kim var kim yok kontrol ediyorduk. Mağaraya sağ salim ve kimsenin takip etmediğinden emin bir şekilde vardık. içeri girdiğimizde Ejderha arkasına dönük yatıyordu. Şimdi önüne geçmek istesek 20-30 dakika. Ben de bağırdım:

    b-"Ejderha uyanık mısın?" bir anda yerinden sıçradı. O sarsıntıdan ikimiz de yere düştük. Daha sonra yavaş ve dikkatli adımlarla arkasına döndü. Bizi kuyruğuyla tutuyordu. Üzerimize basmasın diye dönerken. Tam döndükten sonra:

    E-"Yarın geleceğinizi söylemiştiniz. Olayların devdıbını anlatamam hava kararıyor."

    b-"Şu an hikaye için gelmedik. Senden tavsiye almamız lazım."

    E-"Eğer bu kadar önemliyse buyur sor bakalım. Ama cevap veremediğim bir soruysa şimdiden özür dilerim." Derya cidden ejdere aşık mı oluyor yoksa arkadaşça bir hoşlanma mı anlamış değilim.

    E-"Deri yağ'ın bir sorunu mu bu?" diyince ben kahkahalar atmaya başladım. Hatta o kadar güldüm ki yere bile düştüm. Derya ise ben yerdeyken yavaşça tekme attı

    D-"Salak" diyerek.

    D-"Bak Ejderha Deri yağ değil. Dediklerimi tekrar et. Der"

    E-"Der"

    D-"Ya"

    E-"Yağ"

    D-"Yağ değil. Ya Y ve A"

    E-"Ya" D-"Şimdi adımı söyle."

    E-"Derya"

    D-"Afferin sana" dedi ve elinden öpecekken Ejderha'nın puluna dokununca

    D-"Ayy" diye bir ses çıkardı.

    b-"Ne oldu" dedim hemen.

    D-"Elim yandı" dedi ama feci yanmıştı. Zaten gözlerinden yaş gelmişti Derya'nın ve kıvranıyordu resmen. Ejderha hemen eline üfledi ve yanıktan en ufak bir eser bile kalmadı.

    E-"Senin morluklarınla da ilgilenebilirim" dedi ben ise

    b-"Hayır. Gerek yok acımı aldın saolasın. Bu kadar hızlı iyileşirsem birşey olduğunu anlarlar" dedim. Ejderha ise Derya'ya dönüp:

    E-"Vücuduma dokunurken dikkat et bazı yerlerimiz sizin vücut sıcaklığınızın milyarlarca katı."

    D-"Tamam" dedi. Çok korkmuştu zaten. Ejderha ise yine küçük bir hüzün yaşamıştı. Ama biz asıl gelme nedenimizi unutmuştuk. Hemen olayı anlattım Ejderha'ya.

    E-"Sorununuz bu muydu yani" dedi ve güldü. E-"Gerçekten bu kadar küçük bir şey için Bir bine ve beni bırakmayı düşünmüyordun değil mi?" dedi. Derya bayağı utandı:

    D-"Düşünmüştüm. Gerçekten kusura bakma. Babamın geleceği uğruna bırakmayı düşünmüştüm ama bırakamadım." Ejderha gülümsedi.

    E-"Eğer bıraksaydın sana yardım edemezdim. inançsız biri insanların aşağı düzeyi derler. inançlarını değiştiren biri insanlar arasında en aşağılık gördüğüm kişilerdir. Sen ise babanın işinden olması ihtimaline rağmen buraya geldin. Ve bu büyük cesaret ister. Sorunuza gelince olayın çerçevesine çok küçük bir tarafından bakıyorsunuz. Burada sorun Melike dediğiniz dişide değil. Sorun Melike denen dişinin aile mensubunda. Yani sizin babası dediğiniz kişide. Onunla konuşmanız lazım en başta. Eğer senin baban işten atılırsa da kaderinde vardır. Ama atılmazsa ve sizi dinlerse o zaman sorununuz çözülür." Bu kadar kolay mıydı bu sorunun çözümü? Sadece babasıyla konuşmamız gerekiyordu. Ama içim bir kötü oldu. Melike'nin evine gidecektik. Eğer ki babası beni görürse daha kötü şeyler olabilirdi. Zaten Ejderha da bu durumu düşünmüş olacak ki "Sen benimle kal veya evine git."

    b-"Burada kalacağım Derya gelene kadar" dedim.

    b-"Derya zor bir karar vermen lazım. istersen yarın da konuşabilirsin."

    D-"Demir amca beni tanır. Çocukluktan beridir arkadaşız Melisa ile nasıl olsa. Beni dinleyecektir." dedi ve mağaradan çıktı.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster