Sosyalizm mevcut düzeni içerisinde indeterminist bir yaşam tarzı yaratma çabasında olduğu için hazcılığı meşru kılar. Çünkü devlet baskısı sosyalistler için hazcılığın önündeki bir engeldir. Sosyalist endişe güçsüz olan toplum için endişelenmektir. Sosyalistler genel olarak natüralist bakış açısı ile bakamadıklarından yaptıklarını evrensel bir şey olduğunu düşünürler. Aksine evrensellikten en uzak düşünce sosyal yapının bütünleştirilmesi düşüncesindedir. Dolayısı ile bu doğaya aykırı bir yaklaşım olmakla beraber, daha önce hiç rastlanılmamış bir yaklaşımdır. Doğada ceylanın aslan karşısında her zaman güçsüz kalacağı gibi güçlenemeyen toplumlar da kendinden daha üst toplumlar karşısında güçsüz kalacaktır. Evrensel zannedilen sosyalist yaşamın aslında doğa kanunlarından ve yasalarından ne kadar uzak bir düşünce olduğu kendi kendisi ile çelişmesiyle de bunu kanıtlar. Bir alegori olarak değil de gerçek örneklerle bunu açıklamak gerekirse et yeme iç güdünü bastırmak için et yemek zorundasın bu evren tanrının sana sağladığı bir kısıtlama. Ancak et yemek için bir canlının ölmesi gerekmektedir. Sosyalizm natüralist davranarak aslında içselleştirilmiş bir çelişki bütünüdür. Natüralizmden uzaktır.