akşam üzeri sözleştiğimiz yerden almaya gittim o bilmesede ben onu gömüştüm sıra aslında ondaydı ama bişey söylemedim çünkü hayatının her köşesinde onu röntleyeceğimi düşünmesin çünkü üstüne gittiğiniz hiç bi kız vermez aldıkdan sonrada hayatını alt üst etmek isteyeceğini düşünür o yüzden istediği zaman gelip gidebileceği çatıda bile verse yolda gördüğündenaber esra yeaaa diyecek erkeklere güvenirler eski ile tehdit edecek yada yaşanmışlık var diye zindan edip göndermeyecek adamlara değil akşam üzeri güneş yeşil gözlerinin içine içine vururken kumral saçları ışıldarken beyaz teninde güneş batarken yanındaydım ve biliyordum ki bu sefer böyle idi ama gelecek sefer askerin genel eve aslanın avına usain boltun bitiş çizgisine koştugu gibi koşacaktım yanına alışacaktım ona çünkü gülüşünde huurluk yoktu kız güldüğünde neye güldüğünü anlamasamda manisa eşeği gibi sırıttım hep anne babasının ne kadar sürede yaptıgını düşündüm çünkü bu kızın gülüşü bile adaletsizlikti kendini beğenmiş huurlara öyle güzel gülüyordu ki 2 saat nasıl geçti anlamadım telefonla konuşmak için uzaklaştı özel bi konudur diye ses etmedim bekledim gelişini ve düşünmeye başladım ne istediğimi bilmezsem elimden gidecekti kararlı olmalıydım ne istiyorsam ona göre hareket etmeliydim ki erken kalkan yol alır mantığı dopru çıksın (liseli binler erken kalkan derken haşmetliden bahsetmedim bkz: deyimler sözlüğü 256. sayfa) öyle yada böyle kalkma vakti geldi ve ben daha ayrılmadan ne zaman tekrar göreceğimi düşünüyordum. Belli ki oda iyi vakit geçirmişti bana bakışından anladım bunu gitmek istemiyordu ama evden çağırdılar onu aldıgım yere arabasına bıraktıgımda benim arabaya sinen kokusunda uyuya bilirdim resmen ilk lisede hocasına sürtecek yer arayan liseliler gibi beğenecek yer arıyordum kızın kendisinde