/i/Müzik

Müzik, ancak hissedebiliyorsan gerçektir
  1. 1.
    +2 -1
    Vakit kara bir gece
    keyifsiz yaşlı bir gemi
    Dalgalar ve deniz
    Bir tabutu taşıyor gibi
    içimde garip bir his
    Yıldızların bizi takip eden birer minik narin peri olduğuna dair

    Saçlarımı kokluyor rüzgar
    inliyor gök bir cigara parlatıyorum memleket karası
    Yarası olanların rotasını ay ışıldatır
    Öyle gidelim ki bu kancık asır, katiyen bulamasın bizi

    Üçüncü sayfalardan komuoyu o gam yurdu
    Koca şehirde nefes alacak tek bir yer bulamıyordum
    Babam soruyordu kim olmak istediğimi
    Ona öfkelendiren toplumsal cevaplar sıralıyordum

    Korkuyordum çalışmaktan koca göbekli insanlar için
    Daha iyiydi çeliğe versem şekil elimde çekiç
    Yahut sallasam orak gün boyu buğday başları biçip
    Başımda güneş güneşli başımdan geçirseydim yalnızca şiir

    Türkiye'de düşleri gerçekleştirmek güç hep neden
    Fikirlerini anlatsan insanlar gülüp geçer
    Bir sonumuz olduğunu bilmenin sesi gene de güven verir
    Yalnızsın elde değil ki gücenmemek

    Rimbaud gibi göç etmeden, yapamazsın dedi yüreğim
    Öyleyse sorma niçin şimdi bu gemideyim
    Ölüm ne taraf söyleyin de dümeni o yöne çevireyim
    Vakit kara bir gece
    Dalgalar ve deniz

    NAKARAT
    "Akşamlar / ağlatıyor! / Ağladım, / çok ağladım!

    Akşamlar ağlatıyor! Ağladım, çok ağladım!
    Ay ışığı insafsız, güneşim acımasız:
    Buruk aşklar uğruna uyuşuk, esrik kaldım,
    N’olur bu gemi batsın! Beni de alsın deniz!

    Bilirim nasıl döğer kıyıları dalgalar,
    Şafağın güvercinler gibi coştuğu anı,
    Akıntı ne, hortum ne, gökler nasıl çatırdar,
    Ben gerçekte yaşadım düşlerde yaşananı

    Ala gözlü, cırlak kuşlar çığlıklar atarak,
    Dışkı yağmurlarıyla ada yakın diyordu,
    Boğulanları suda uykuya bırakarak
    Yelkenleri şişirmiş, gemim ilerliyordu!" (Arthur Rimbaud)

    Gecenin içinde bir gemi süzülür
    Geminin içinde bir adam görünür

    v2
    Gecenin ölüsündeyim, kamaramda bu şarkı çalıyor.
    Böylece kafamın içindeki sesler beni uyarmış oluyor.
    Korkunç şimşekler çaksa vicdanım susar mı sanıyon?
    Gök karanlık, deniz zifiri, ben daha fazla karanlık arıyom.

    Baktıkça beni iyice dibine çekiyor hırçın dalgalar.
    Bu aynı ülkeme bakmak gibi bir şey, kızgın amcalar,
    Bağırıp duruyorlar, asıl mühim olana çıt çıkartmadan.
    Ve kolayca çekip gidebiliyorlar iz bırakmadan.

    Hiçbir mankafa memnun kalamaz bu hayattan.
    Mecbur olduğun şeyler menfur ya da pek gibtiri taktan.
    Hayat sana hiç ismini sormaz, hatta bilmez kim kimi kollar.
    Bir sürü aptal it sürüsü var, kâdiri mutlak gaydırı gubbak (hoop)

    Halimiz ortada yani aslanım, bari bu durumdan kendini kurtar.
    Her biri kurtlarla yatıp kalkar, aklını kullan, kaç buralardan.
    Tolstoy gibi, rembo gibi, leutremont ya da zerdüşt gibi.
    Hayat bunlar gibi berduş bir tip, cennetse tabii bir düş gibi.

    Hayat elbette keltoş biri, göbekli ve sarhoş, ama gel gör ki,
    Hiç patron da değil, hatta gayet mâkul biri,
    Şimdi bilemiyorum aslanım, sence de bu gemiden sarkmalı mı?
    Yelkenlerim baston gibi, belki de bu gemide kaybolduğum içindir ki,

    Şu an bilinmeyene doğru meylediyorum
    Karanlığın dibini boylamalı mı? Şimdilik seyrediyorum
    Epeyi geriyorum ortamı, meteliğimiz olmadığından
    Özgürsek, içine girecek bi deliğimiz olmadığından mı?
    ···
   tümünü göster