-
476.
+20Salı günü okula gitmiştim işte pek birşey olmadı. Çarşamba günü kendimden beklenmeyecek olayları yapmaya başladığım ilk gündü. Hani birşey vardır. Bazı şeyleri kaybetmiş insanlar ellerindeki çoğu şeyi kaybetmeye meyillidirler. Kumar bazında düşünelim hani yenildikçe daha çok girmeye başlarız sanki geri alabileceğimizi sanarız. Sanırım ben de öyle olsa gerek Ceren meselesini iyice askıya almıştım fikirlerimde girdapta kalmıyordum en azından. Sınıfa girdiğimde kimsenin olmadığını farkettim telefona baktığımda anlamıştım 20 dakika erken gelmişim. Yerime geçip üstteki fazlalıkları çıkartıp oturdum sırama. Dışarıyı izliyordum kimisi yeni kalkmış belli sallana sallana yürüyerek geliyor kimisi de hoşlandığı kişinin gözüne girebilmek için hazırlık geldiği belli oluyordu.Tam böyle dışarıdaki kişileri süzerken “günaydın” sesiyle irkilmem bir olmuştu. Gelen Didem’di. Onunla nasılsın fasıllarına girdiğimden olsa gereksiz bi şaşkınlığa bürünmüştü sanki kıza çakmaya çalışmışım gibi bakıyordu bana. Ama tatlı bi şaşkınlıktı o an öyle gelmişti. Içimde bi artniyet yoktu. Herhangi bi sevgi şeyi de yoktu. Hani öyle internet de dolaşırken gördüğünüz bi kız resmi olur da bakarsınız böyle anlamsızca. Sanırım öyle birşeydi. Muhabbet ilerlemişti biraz. Çanakkaleden geldiğini o gün öğrenmiştim ben.Bir kız kardeşi varmış sadece. Babası gibi annesi de öğretmenmiş.2 ay sonrasında ilk defa birisi dikkatimi çekmişti sanırım. Ama bu farklıydı sanki. Muhabbet ederken ya da bişey hakkında konuşurken birbirimizi tamamlıyorduk onunla. Yabancılık çekmemiştim kısacası. Ondan hoşlanma şeyi miydi bu hayır hayır. Bu hani eski dostlarınızla oturup sohbet ederken ki aldığınız haz gibi birşeydi bu.Numarasını isteme cesaretinde bulunmuştum boşbulunmuşlukla. Tereddüt etmeden ver numaranı mesaj atayım demişti. O gün başka birşey de olmamıştı klagib necoyla laflamalar dışında okulda. Akşam eve geldiğimde yine pk keyfi sürerken telefonuma gelen mesajla irkilmiştim. Beklediğim bi mesaj yoktu. Handeyle buluşmama daha 3 gün vardı. Necoyla zaten ventde konuşuyorduk. Kimseden bi mesaj beklemiyordum kısacası. Sevilen sayılan bir insan olsak da telefonu pek kullanan birisi değildim. Genelde yüzyüze konuşma fikrinde olan birisiydim. Didem mesaj atmış. Şaşırmıştım ama bi yandanda seviniyordum. Didem’le o gün 3 4 saat kadar konuşmuştuk. Ama dediğim gibi hala hoşlanmaya dair birşey düşünmüyordum. O gün rüyama Ceren’i görmüştüm. Çok güzel bi yerdeydim. Yanımızda çay mı desem su birikintisi mi desem bilemediğim çam ağaçlarının son baharın verdiği etkiyle dökülmüş halleriyle böyle insanın tam huzuru bulacağı bi yerdi işte. Oldum olası şu betimseme kısmını yapamıyorum be. Arkası bana dönük şekilde ayaklarını suya uzatmış şekilde oturuyordu bi kayanın üstünde. Yanına gitmiştim biranda. Ben de oturmuştum yanıbaşına. Susuyorduk her zamanki gibi. Sonra konuşmaya başladı. Ayrıldığımızı anlıyorum aramıza mesafeler giriyor ama artık benim yanıma hiç mi gelmeyeceksin demişti. O an uzun zamandır ziyaret etmediğimi hatırladım bi anda. Pişmanlık kaplamıştı içimi.Onu en yakın zamanda görmeye geleceğimi söyleyip sarılmaya çalışacağım anda uyanmıştım yine. Bu sefer alarm falan çalmamıştı istemsizce uyanmıştım. O an geri uyuyup onu görmeyi istedim tekrardan ama malesef ki olmadı. Bilinç altım benimle kötü bi oyun oynamıştı. Rüyalarımızda bazen korktuğumuz veya yüzleşmekten çekindiğimiz arka plana attığımız şeyler belirir. Kimisinin eski bi anısı kimisinin çevirdiği dolapları ailesinin öğrenmesi gibi şeyler işte. Mesele Ceren olunca her ne kadar 2 ay geçmiş alışıyor gibi olsam da göründüğü kadar kolay olmayacaktı onu eski anılarım arasına almak. Balkonuma çıkıp bi sigara yakmıştım gecenin o karanlığında. Sigaranında verdiği o etkiyle gidip geri uyumayı başarabilmiştim. Alarmı bi saat öncesine kurmuştum. Onunla görüşmeye gidecektim okuldan önce. Ama bu sefer ilk defa arkadaş gibi konuşacaktım onunla hazır mıydım buna bilmiyordum. Eski sevgilisiyle arkadaş kalmayı başaran insanlara hep hayran kalmışımdır zaten. Ama benimki farklı bi durumdu. Kendi içimde yaşıyordum ben arkadaşlığımızı.Ona söz hakkı vermiyordum çoğu zaman. Üzüyordu beni yıkmaya çalışıyordu. Neyse alarmın çalmasıyla uyanıp hazırlanıp biranda kendimi yolda buldum yine.Tümünü Göster
başlık yok! burası bom boş!