-
1.
+5 -1Seçimlerle ilgili başlıklardan sıkılan herkesi bekliyorum beyler seçim bitti biz hala birbirimizi yiyoruz amk neyse
Parasızlık insanı her yola düşürür. Beni bu yola sokan ufuk senin amk diyerek başlıyorum.
Üniversite 2.sınıfa geçmiştik.Çocukluk hevesim olan bilgisayar mühendisliği okuyodum. Üniversite adı vermiyicem ilerde olaylar büyüyüceği için duyanlar olabilir ifşalanmak istemem. ilk sene yurtta kalmıştım. Oda arkadaşımla iyi bi dostluk kurmuştum , ufuk. Ufuktan biraz bahsetmek gerekirse yazılım okuyodu , 1.90 boylu zayıf ama yakışıklı bi çocuktu.Tam bir fight club manyağıydı. Tyler Durden gibi yaşamaya çalışır , sigarayı bile tyler içtiği için marlboro red içerdi.E haliyle böyle bi adamı yurtta tutamazsın.Üniversiteye başlamadan önce kick boxa gitmiş çok kez beni kavgadan kurtarmıştır. Herşey ufuğun ayrı eve çıkalım demesiyle başladı.
+400 lira paraylamı ayrı eve çıkıyoruz ufuk
-Ben bi yol buldum amk sen merak etme
+Bu senede yurtta başladık amk para boşunamı gidicek
-Sözleşme imzaladınızmı
O an aklıma geldi bizi buraya bağlayan bişey yoktu aslında konuyu başka yere çektim ve sormak istediğim şeye sonunda cesaret edebildim
+Ne yolu olum neyden bahsediyosun
-Bi iş buldum
Ufuğun çevresi çok genişti.Bu sebepten düzgün bi iştir diye düşündüm. Kafamı gibiyimki sorma gereği duymadım biraz düşündüm
-Ne düşünüyon amk kalk içmeye gidiyoz
+Ne içmesi amk malmısın ufuk bu haller ne nerden buldun sen parayı
-Ya bi sus amk tadını çıkaralım varken
iyi amk canıma minnet nede olsa çıktık yurttan bindik metroya kadıköye geldik. Baştada söylediğim gibi hayatını Tyler Durden gibi yaşamaya çalışırdı onun için tam bir idoldü. Bu yüzden bar gibi yerler ona göre değildi. Saat akşam 10du ve yurda girişler 12de bitiyodu. Bi bildiği vardır diyerekten anın tadını çıkarmaya baktım. Ufuk o uzun bacaklarıyla önden hızlı hızlı yürüyodu sanki herşey planlı gibiydi. Bi ara sokağa girdi ve tekele girdi sen bekle dedi. Bende uzatmadan dediği gibi yaptım. Çıktığında 6 şişe bira 35lik vodka limonata çerezler ve bi kaç pet bardak vardı. Daha önceden gitmiş havasıyla bi ara sokağa girdi. Işıkları yanmayan bir apartmanın kapısının önündeki kaldırıma oturdu. Filtresiz bomontisini açtı ve poşedi köşeye bıraktı. Vodkayı bana aldığını limonata almasından anladım. Hiç sevmezdi limonatayı ama ben vişnenin aksine limonatayla severim vodkayı. O kadar tyler hayranıydıki filmde biradan başka bişey içmediği için sadece bira içerdi. içmeye başladık. Ama ufukta sanki acelemiz varmış gibi bir hal vardı hızlı hızlı içiyodu onun kilosunda bir adam en fazla ne kadar bira içebilirdiki ? Dediğim gibide oldu kalk gidiyoruz dedi kalk gidiyoruz dedi . Ben ne olduğunu anlayamadan kalktı yürümeye başladı. Bendede bi gariplik vardı kendimi onun kontrolüne bırakmıştım. Biraları ve vodkayı orda bırakıp gittim peşinden. Önden yürüyodu ve yoldan geçenlere birşeyler soruyodu. Ne konuştuklarını duyamıyodum.
başlık yok! burası bom boş!