-
376.
+6şirketteki işlerime bakmaya başladım. tabi aklım devamlı bahardaydı. Planını çözmeye çalışıyodum. Nedenini çözmeye çalışıyodum. Kafamda binbir türlü hesap, binbir türlü şey vardı. Beni aldatmışmıydı hakikaten ? Çünkü anlatmamıştı bişey. Anlatacaktı. Dinlemedim. Daha sonra çıktım gittim. Ve peşinden defalarca kez aramasına rağmen açmamıştım telefonlarını. Belkide başka bişey anlatacaktı bana. Ama şunu da düşünüyodum. Eğer ki bahar hakikaten bana ulaşmak isteseydi telefonlarına çıkmama gerek yoktu. Beni bulacağı yerleri çok çok iyi biliyodu. Gerçi günlerce eve kapanıp halil sezai gibi kimseye bi ses vermemiştim. Evde durup öylece duruyodum salak gibi. Oda var. Belki gelip kapıyı bile çalmış olabilir yani. Bilmiyorum diyip bitiriyodum her düşüncemi. Çünkü hiçbişey bilmiyodum hakikaten. Kafayı yiyecek gibiydim. Planlı bi şekilde baharı aramam lazımdı. iş yerinde boş kaldığım zamanlarda facebook'a falan kayıt oldum. Daha doğrusu bi feyk hesap açtım öyle. Belki bulurum diye. Adını soyadını yazarak aradım. Olmadı. Yıllar sonra bile hala hatırlayabildiğim telefon numarasını yazarak aradım bulamadım. Adının harflerini değişik şekillere sokarak aradım gene olmadı. Mail adresinden aradım bulamadım. Arkadaşlarının profillerine girip arkadaşlarına baktım. Hiçbirisinde baharın adı geçen bi hesap yoktu. Baharın kullanabileceği feyk bi hesap olsa onu bile tanıyabilirdim ama. Yoktu maalesef. instagramda da aynı yöntemleri deneyerek aradım. Yoktu. Bildiğim bütün sosyal medya platformlarına baktım. Bi işi bitirdiğimde 5-10 dakika dinlenme fırsatım olursa eğer direk bu işlere bakıyodum. Hemen onu aramaya koyuluyodum. Ogün beni arayıp bahar öldü ibo diyen arkadaşına ulaşmaya çalıştım. Bahara dair herşey resmen sır olmuştu. Bulamamıştım. Yoktu. hiçbi yerde ne bir iz. Sezen aksu şarkısı gibi. Ne bir ses, nede haber gelmiyordu artık ondan. Öylece kalakalmıştım, deli hasretimle ben. Bir yabancı selamı ile hüzünlere dalmıştım. Kendi ellerimle ben, beni kederlere salmıştım. Sonunda bir oyuncak, kara sevda almıştım ondan yani değişmedim hala, öyle biraz çocuk kalmıştım. Yok, öyle el gibi durma gül biraz sana gülmeler yakışır demek istiyodum yolun karşısında ağlayan kadına. kafamda dönüp duran o an da kalmıştım çünkü ben. Yok öyle güz gibi soğuk olma demek istiyodum hiç konuşmaya ndudaklarına. Güz ayrılık taşır diye bağırmak istiyodum. Bir sezen aksu şarkısının içerisinde hapsolmuş gibiydi hikayem. Ve çıkaramıyodum bi türlü. Böyle durumlarda ben genelde işe asılırım. içimi tarifsiz bir öfke kaplar. Ve aynen o şekilde tarif edemeyeceğim kadar büyük bir öfkeyle işlere dalmıştım. Hangi iş varsa, ne iş bekliyosa anında yapıyodum. Hemen şunuda yapıyım. Bunuda getirin şunada bakalım hmm bu böyle miymiş falan diye ondan ona ondan ona atlıyodum. Hatırlarsınız, bu durumu daha öncede yaşamıştım. Gene bu şekilde geçiştirmeye çalışmıştım. Ve beni katil bara zütürüp sövüp sayarak teselli etmişti. Ama bu sefer durum farklıydı tabi.Tümünü Göster
başlık yok! burası bom boş!