-
376.
+8Evet baharla orda el ele tutuşmuş tokalaşıyoduk. Ömrümde daha önce böylesine dramatik bir sahne daha yaşadım mı bilmiyorum. Göz göze bakıyoduk. Benimde onunda dudakları titriyodu. Yaşlar gözlerime öylesine dolmuştu ki hareket etsem üç damla birden damlayacaktı sanki aşağıya doğru. Bütün bir salon, bütün bir bolu, bütün bir cihan durmuştu sanki orada. Sesler kesilmişti. Yüzler kesilmişti. Herkes bize, ikimize bakıyodu sanki. Bende ona bakıyodum dudaklarım titreyerek. Yıllar sonra karşımda bu şekilde görmek, öldüğünü sanarken görmek. Bana yaptıklarından sonra hala onun için içimde yanıp tutuşan bişeylerin olması. Tokalaştığım elini bırakamam mesela. O şekilde uzun süre kalınca kızlar farkettiler durumu. Bir tanesi yavaşça sandalyesini geriye çekip ayağa kalktı ağır hareketlerle. Baharın omzuna dokundu. Sessizce noldu ? diye sordu. Baharın dudakları 3 kere ard arda titredi. Gözlerinden yaşlar süzülecekken arkasını döndü. Ve hızla kafeden çıktı. Koşarak terketti mekanı. Elim öylece hava kalmış duruyodum. Boğazıma binlerce nefes dizilmiş, hiçbirisini alamıyodum sanki. Arkasından bende koştum. Kapıdan çıktım. Elini ağzına zütürmüş gözlerini silerek koşturuyodu. Arabaların arasından karşıya doğru geçti. Yolun karşısına geçerken arkasından bağırdım Bahar!! diyerek. Dönmedi. Bahaaaaar dedim. Avazım çıktığı kadar. En sonunda boğazım yırtılır gibi Bahaaaaar dedim. Canım yanıyodu bağırdıkça. Benim sesimden adını duymayalı yıllar olmuştu. Dudaklarıma adı değmeyeli yıllar olmuştu. Gözlerinden akan yaşların gönlüme gönlüme düşmesi de ayrı bir acı verici şeydi. Yolun tam karşısında durdu. Artık oda ağlıyodu. Bende. Yavaşça bana doğru döndü yüzünü. Makyajı akmaya başlamıştı gözlerinden. Beyaz yüzünden aşağıya kara kara iniyodu göz yaşları. Onu durdurmuştum evet ama. Sorabileceğim bi soru yoktu. Bi hesap yoktu. Söyleyebileceğim bişey yoktu. Ne diyebilirdim ki ? Neden mi diyeyim ? Dediğimi varsayın. Ne cevap verebilirdi ki ? Böyle bişey yapmasını haklı gösterecek ne gibi bi nedeni olabilirdi ? Sorulacak hiçbir soru yoktu. Verilecek hiçbir cevapta. Ama öylece dönüp gitmesini isteyemiyodum. Kalsın istiyodum ya. Olum hayatımda o kadar kız geldi geçti. Ben hiçbirisinde bahar gibi olmadım. Hiçbirisine bahara baktığım gibi bakmadım. Hiçbirisine bahara dokunduğum gibi dokunmadım. Onu sevdiğim gibi sevmedim hiçbirini. Bahar gerçekten baharımdı benim. Benim hayatımda önemli temel taşlarından birisiydi bahar. Aşka olan inancım gibi bişeydi. Zaten onu anlatırken de öyle söylemiştim galiba. Bahar benim masumiyetimdi. Miladım olmasını istediğimdi. Yolun karşısında durmuştu. Birbirimize bakıp hüngür hüngür ağlıyoduk. Yanına gidemiyodum. Oda yanıma gelemiyodu. Kaçmak istiyodu haliyle. Titrek sesimle Gitme! diye bağırabildim. Ben öyle deyince onunda benimde gözlerimizden yaşlar boşaldı. Kafasını olmaz der gibi sağa sola salladı. Sanki konuşmamaya yemini vardı baharın benimle. Söz çıkmıyodu ağzından. Sesini özlemiştim. Sesini duymak istiyodum. Gitme Lan! Gitme ! diye bağırdım. Bahar arkasını dönüp tekrar koşmaya başladı ağlayarak. Ben ulan ben. Yemin ediyorum ben orda dizlerimin üzerine çöküp ağlamaya başladım. Yoldan gelip geçenler bana bakıyodu. Esnaf bana bakıyodu. Kafedekiler bana bakıyodu. Hiçbirisi umrumda değildi. Dizlerimin üzerine çöküp haykıra haykıra ağladım. Nihayet ağlamaktan bitkin düştüğümde bütün bir enerjimi toplayarak bi hışımla içeriye girdim. Kendine gel ibo. Bu sen değilsin diyerek kendimi avutmaya çalıştım. Koşarak masaya geldim. Meraklı bakışlar ve noolldu ? ibo nooooooldooo sorularına aldırış etmeden ceketimi alarak aynı hızla mekandan çıktım. Ve baharın arkasından koşmaya başladım. Gittiği yöne doğru koştum. Dediğim gibi çok fazla bilmem. Ara sokaklara girdim. Caddelere girdim. insanlara sordum. Baharı gören oldu mu ? Buralardan geçti mi ? Çiçek gibi kokan bi kız. Tanımamanız imkansız. Rüya gibi gözleri olan ? diye soruyodum herkese. Delirmiş gibi ciğerlerim yırtılana kadar koştum. En nihayetinde kendimi bir caminin avlusunda buldum. Yorulmuştum. Gerçekten o kadar uzun mesafede aralıksız koştuktan sonra insan nefessiz ve zayıf düşüyor. Bitkin bi halde avludan içeriye girdim. Ulan hayatım gibilmişti be. Hayatım gibilmişti. Birisine bağlanmak bu yüzden çok kötü bişey beyler. Kimin ne yapacağını asla kestiremezsiniz. Bağlanmak güzel şey aslında ama. Doğru kişi ise güzel şey. Eğer benim gibi yanlış kişiye bağlanırsanız. zütünüz gibilir böyle. Bi noktadan sonra acısını çekmekten bile zevk alacak pgibopatlığa erişirsiniz. Keza öylede oldu. Ciğerim yangın yeri. baharı bulmak gibi bir misyon edinmiştim kendime. Caminin avlusundayken içeriye girdim. Elimi yüzümü yıkadım. Biriki avuç su içip şadırvanda oturup nefes almaya kafamı toplamaya çalışıyodum. Caminin kapısına kadar geldim. Ayakkabılarımı çıkarıp metanetle ayakkabılığa yerleştirdim. Üstüme başıma çeki düzen vererek huzura girer gibi girdim içeriye. Caminin tam ortasına kadar geldim. Dizlerimin üzerine çöküp başımı önüme eğdim. Gözlerimi kapattım. Ve sessizlikte gönlümden geçenleri Allah'tan istedim. Orada o şekilde kaç saat durdum inanın bilmiyorum. Kalkmaya çalıştığımda bir kaç dakika ayaklarıma basamıyordum. O kadar uyuşmuştu ki, sanki biraz daha otursam kangren olcaktı. Dakikalarca uyuşukluğu geçmedi. En arka safta oturup ayaklarını uzata uzata geğirerek ettehiyyatüyü okuyan dayılar gibi bi kaç dakika ayaklarımı uzatıp uyuşukluğun geçmesini bekledim. Zaten ben ne zaman böyle bi maneviyata bürünsem pekekentin birisi gelir bütün bi ortamı mahveder. Orada dua ediyorum kendimce. Kendimden geçmişim. içim yanıyo kafam bulanık. Gözlerimi kapatmış manevi bi hal içerisine girmişim. Dayının biri tıslaya tıslaya geldi. Başka yer yokmuş gibi elinde tesbihle omzuma dayana dayana yanıma oturdu. Otururkende esssaaalaamu falan diye söylene söylene oturdu. Tabi göbek sıkıştırınca içerde gazlarda sıkıştı kulağımın dibine doğru bi ufak geğirik bıraktı. Son derece normal bişey yapmış gibi de hiç sallamadı oturup duvardaki motifleri inceleyerek tesbihini çekmeye başladı. Ya dedim dayı yapacağın işi şimdi. Hayır küfür de edemiyorum. Ne desem ucu bana dokunacak. Neyse dedim ibo. Yürü. Artık biliyoruz ki yaşıyo. Onu bulmam lazım. Konuşmam lazım. Ama bunu hayatıma bakarak yapmam lazım. Hayat akıp gidiyo. Ve benim onu durduracak gücüm yok. Ama hayatın akışı içerisine baharı bulabilecek bi gücüm var. Aklımdaki fikir şuydu. Ben o gün orada baharın geleceğini bilmiyodum. Baharın öldüğünü sanıyoduk hepimiz. Sizde bende. Bütün tanıdıklarımda. Ama tamamen tesadüf eseri hiçbir aracı tanışıklık falan olmadığım kızlarla buluşmak için geldiğim kafede bahar çıkıp elimi tutup benimle tokalaşmıştı. Demek ki kaderde onu yeniden görmek vardı. eğer ki tekrar göreceksem, bi yerden mutlaka çıkacaktı. Ben onu bi şekilde mutlaka bulacaktım. O yüzden bu şekilde bi umutla doldurup kendimi çıktım camiden. Biraz daha iyiydim. En azından toparlamıştım kendimi. Şoku atlatmıştım. Ayakkabılarımı falan giyip doğru terminale gittim. Biletimi alıp düzceye döndüm.Tümünü Göster
-
-
1.
+2Bu entry'nin şarkısını bu olarak belirledim dostlarım. isteyenler dinleyebilir. O zamanlar saolsun liseli kardeşimin vasıtası ile tanışmıştım bu şarkıyla. Ben fazla dinlemem rap falan. Bazı seçtiğim şarkılar var tabi. Arada bir açıp dinlediğim. Neyse fazla söze gerek yok.
https://www.youtube.com/watch?v=CrehYAz1tqw
-
1.
başlık yok! burası bom boş!