-
201.
+20PART16Tümünü Göster
Son gün baya ilerlemiştik acemi şansımıydı yoksa başka birşeymiydi bilmem ama bayağı yol katetmiştik. Artık günün büyük kısmında kafamı hazineye yoruyordum.
En son gittiğimiz günden sonra 2-3 gün uğramamıştık mekana kararımız böyleydi. Benim işim yoktu bugün biraz araştıracaktım mevzuyu. O arada defineciden telefon geldi.
"Kardeş o günkü fotoğrafların hepsini çevirttim galiba sağlam bir yer bulduk ama burayı bizden önce keşfedenler muhakkak olmuştur. Tünellerin üstündeki o yazılara gelirsek en sağdaki tünelin üstünden kale yazıyormuş (ամրոց) galiba kayseri kalesine uzanan bir dehliz onun solundaki tünelin üzerinde Talas (Թալասի)yazıyormuş büyük ihtimal burası Talas Ermenilerinin sığınaklarıdır
Onun solundaki 2 tünelin üzerindede 'yüce din adamı mesrop maşrots yazıyormuş (բարձրագույն հոգեւորականը Մեսրոպ Մաշտոցի) galiba buda eski talasın merkezindeki kiliseye giden yol ama emin değilim. Son tünelde ise Ali dağına giden bir yol var galiba" dedi
Beni yine heyecan sarmıştı fakat o an mantıklı düşünmek için herşeyi bi kenara bırakıp napmalayız dedim kendi kendime. Bu tüneller neyin nesiydi daha önce kayseri kalesinde gezerken duyduğum bir efsaneye benziyordu "kalenin içindeki kale camiinden açılan tüneller ile Kayserinin heryerine gisilebiliyormuş" efsaneye göre. Bu akşam ne olursa olsun oraya gitmeliydik. Hemen Aslanla mustafayı aradım bu gece musaitlerdi imamlada konuştum oda hazırdı mesut ve defineci zaten cepteydi...
Gece imamı alıp köye geçtim ve Aslanların gelmesini bekledik onlarda gelince mekana geçtik çarşafı açıp aşağı indik fakat bu sefer daha fazla adam lazımdı o yüzden alanlardan birkaç eşya istemiştim.
+Naptınız getirdiniz mi istediklerimi
-getirdik getirdik de kameralar pahalıya patladı onu bi ara halledelim.
+O tamam siz halat merdivenini naptınız o lazım şuan.
Çantasını açıp büyük siyah bir poşet çıkardı içinde sarılmış halatı açtı ve Mustafayla halatı toprağa çaktılar sağlam olmuşa benziyordu. Artık hepimiz aşağı inip çıkabilecektik. Önce defineci ardına imam ve biz indik mesutun heyecanını hissedebiliyordum. Açtık fenerleri yine imamın eşliğinde yürümeye başladık mustafa ve mesut hayran hayran yürüyorlardı biz ise daha önce geldiğimizden rahattık.
Dehlizin sonuna gelince Mesutun artık gözleri fırlayacaktı ama haklıydılar şaşırmakta çünkü harika ve etkileyici bir yapısı vardı. Taştan bir su yolu ve tünel girişlerinin kemerleri bile çok güzel yapılmıştı.
Burada bir karar verecektik. Defineci "bence kiliseye giden iki yola ayrı ayrı girelim. Bölünürsek daha çok şey keşfederiz" imam "iki yoldada büyüler olduğuna eminim ikiye ayrılırsak ben ssdece bir yere gidebilirim diğer grubun başı belaya girebilir" imam haklıydı karar verdik vr hep beraber kiliseye giden ikinci tünele girdik burası geldiğimiz tünelden daha dar ve daha boğucuydu. Tek sıra halinde en önde imam okuyarak gidiyorduk. Tünel uzun olucaktı galşba çünkü köyün eski talasa uzaklığı 2 kilometre falandı ve kilise eski talasta bulunuyordu...
iyi yol katetmiştik fakat henüz hiçbir şeye rastlamamıştık derken imam birden eğildi ve bir anda hepimiz durmuştuk sessizlik oluştu sadece heyecanla atan kalp atışlarımız yankılanıyordu tünelde.
başlık yok! burası bom boş!