PART 3;

Babamın beni okutmak için çabaları ve emekleri boşa giderse kendimi affetmemeye yeminliydim.

Ayağa kalktıgımda yanımda kimse olmadıgını farkettim. Yalnızlık ne zordu lan. insanın arkasından ağlayacagı kimse yoksa çoktan ölmüştür, derler doğru demişler. Gittim ve bi peçete aldım. Sonra da tuvalete gittim kanımı temizlemeye. Huur lar tenha yerde oldugumuz için şanslılardı belkide. Burnumdaki ve dudagımdaki kanları temizledim yavaştan.

Derse girmek gibimde bile değildi. Saten olan olmuştu. Bu olay birinin diline düşmüştür ve muhtemelen babamın kulagına da gider diye düşündüm. Çıktım dışarı bi banka oturdum. Bi elimde peçete dudagımı ve burnuma tampon yapıyodum ki Cerenin geçtigini gördüm. Ceren ile konuşmuşlugumuz vardı. Okula babası bırakırdı genelde. Ama bazen dolmuşla giderdi. Bizim evin üst tarafındaki caddede oturuyordu.

Ceren ile anlık göz göze geldik. Tanımıştır amk diye düşündüm içimden. Tanımış olacak ki yanıma geldi. Heycanla

C:Eren noldu kavgamı ettin ?

B:Aynen bikaç tane huur geldi eski bi mevzudan dolayı cıktı.

C:Tek başınamıydın yanında kimse yok muydu ?

B:Vardıda korktular amk elleyemediler.(küfürü ağzımdan kacırıyodum kızın yanında amk)

C:Dur bakıyım bi kanıyomu hâlâ

Diyip başımı ellerinin arasına aldı ve yukarı doğru kaldırdı. Cerenin bana karşı her hamlesinde " acaba bişey hissediyomudur" diye ümitleniyodum. Ama dediğim gibi kız hayallerimin ötesindeydi.

Kısaca;
1.68-69 boylarında, sarışın, saçları beline kadar gelirdi, genelde dar ve siyah giyinirdi. Okula gelirken dolgun olan dudaklarına kırmızı ruj sürer okula gelince silerdi. Onu çok takip etmişliğim oldugu için çoğu şeyini biliyordum. Veya siz buna hoşlantı diyebilirsiniz.