Biz kendi aramızda koyu muhabbete dalmışken kampüs kantini bahçesindeki masamıza yeni haberlerle Buğra ve Burak gelmişti.
"Ne yapıyorsunuz bakalım?" Buğra yanda ki masadan sandalye kaparak yanıma oturmuş, gelir gelmez yanağımdan öpmeyi ihmal etmemişti. Seviyordum ben bu çocuğu. Çok seviyordum. Her halini, her hareketini, her saçmalığını..

"Bizi boşverin, asıl haberler sizde." Geziye gideceğimiz aracı hazırlama görevi gruba sonradan katılan ikiliye kalmıştı.
"Halloldu o iş." dedi göz kırparak. Burak'ta masadaki diğer çiftler gibi elini Ilgın'ın omzuna atmış bir diğeriyle el ele tutuşmuşlardı.
Arkadaş grubumuzda bizden başka Burak-Ilgın ve Nesrin-Emir eşleri vardı. Üç çiftte yan yana oturmuş, geriye kalan sap arkadaşlarımız Almila, Çınar ve Canan aralara serpilmişti.
Çınar'ın asla ve asla, kesinlikle sevgilisi olmazdı. Aşk onun için tek kişilik değildi.