/i/İnanç

İnanç
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    0
    Şeytan ayetleri;

    Bu olay islam literatüründe ve tefsir ilminde Garanik olayı olarak bilinmektedir.

    Elâte vel uzzâ.
    Ve Menates salisetel uhra
    Tilke’l ğarâniku’l Ulâ
    Ve inne le şefâatehunne le turca.

    “Lât ve Uzza
    Ve bir üçüncüsü olan Menat
    Onlar ulu turnalardır.
    Ve elbette şefaatleri umulur.”

    Bu sözler, Necm suresinin ayetlerine şiirsel olarak da çok uygundur. Aynı uyaktadır, aynı kalıptadır. Bunlar Arabistan’da muhafazid döneminde de, muhafazid döneminden önce de şiir olarak zaten biliniyor ve söyleniyordu.
    Garanik Olayının Mekke döneminde yaşandığı kesindir. Tam tarihi bilinmese de Habeşistan göçünden sonra olduğu söylenir. Çünkü bu olayla birlikte Müslümanlarla putperestlerin barıştığı haberi yayılır ve Habeşistan’a göç edenlerin bir kısmının döndüğü, çoğunluğun ise tepki gösterdiği rivayet edilir.

    Olayın gelişimi islami yönden şöyle anlatılır:
    Mekke’de müslümanların eziyet ve iskencelere uğradıkları, bu sebeple bir kısım müslümanın Habeşistan’a göç ettiği bir dönemde Hz. Peygamber, Mekke müşrikleri ile uzlaşmanın yollarını arıyor, devamlı anlaşma çareleri düşünüyormuş. Zihni bu düşünce ile hep meşgul iken bir gün Kâbe yanında Necm suresini okuyormuş.

    “Gördünüz mü o Lât ve Uzza’ yı ve üçüncü(leri olan) Menât’ı?” şeklindeki 19 ve 20. ayetlerini okuduktan hemen sonra Şeytan, Hz. Peygamber’e musallat olmuş ve şeytanın etkisiyle Hz. Peygamber, farkında olmaksızın “Bunlar ulu turnalardır ve şefâatleri umulur” cümlelerini vahyin devamı gibi söyleyip Necm suresini okumaya devam etmiş. Surenin sonuna gelince secde ayeti olduğu için Hz. Peygamber ve orada bulunan müslümanlar secdeye kapanmışlar.

    Müşrikler de Hz. Peygamber’in okuduğu bu cümleler sebebiyle son derece sevinerek; “Artık muhafazid ilâhlarımızın şefâatini kabul ettiğine göre aramızda önemli bir ayrılık kalmadı” deyip hepsi secdeye kapanmışlar. Son derece yaşlı bir veya birkaç müşrik, yere eğilip secde etmek zor geldiği için yerden bir avuç toprak alarak alınlarına değdirmiş ve böylece ilâhlarına tâzimde bulunmuşlar.
    ···
   tümünü göster