/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 226.
    0
    Tam Bağımsızlık için Kapitülasyonların Kaldırılması Şarttır

    Osmanlı devlet yönetiminin kapitülasyonları tek taraflı olarak kaldırmaya çalışması, dönemin şartları içinde değerlendirildiğinde geç kalınmış, fakat son derece mantıklı bir karardı. Yaklaşık 2 ay öncesinde Avrupa’da başlamış bir dünya savaşı vardı ve ateşi her an Osmanlı topraklarına sıçramak üzereydi. Bu süreç içinde kapitülasyon haklarına sahip olan karşı devletlerin derdi başından aşkın olacaktı. Öte yandan imparatorluğun büyük bir kesiminde bu gelişme büyük bir sevinçle karşılandı. Osmanlı Devleti, sırtına yüklenmiş büyük bir yükten kurtulmuş oluyordu.

    Özellikle Avrupa ülkelerinin elçilerinden kapitülasyonların kaldırılmasına büyük tepkiler gelmişse de, bu konudan taviz verilmedi. Elbette elçilerin taleplerine göre yeni düzenlemeler yapılmıştı fakat bunlar kesinlikle kapitülasyonlarla verilen ayrıcalıklar gibi değildi. Osmanlı, bu önemli kararın uygulanması ile büyük ve yeni bir adım atmış olacak ve üzerindeki boyunduruktan kurtulacaktı. Fakat bu sevinç kısa sürmüştü. Osmanlı, I. Dünya Savaşı’na katılmak zorunda kalmış, bu savaştan yenilgiyle çıkmış ve 30 Ekim 1918’de yenilmiş bir devlet olarak tekrar başka devletlerin boyunduruğu altına girmişti. Osmanlı’ya karşı uygulamaya konan ilk maddelerden biri de kapitülasyonlar olacaktı.

    Milli Mücadele yıllarında da Mustafa Kemal, kapitülasyonlar konusunu oldukça ciddiye almıştır. Mustafa Kemal Paşa, kongrelerde tam bağımsızlıktan yana tavırlar ortaya koymuştur. Osmanlı Mebusan Meclisi’nde Misak-ı Milli görüşmelerinin yapıldığı (22-28 Ocak 1920) sırada yine kapitülasyonlar tartışılmıştır. Nitekim orada alınan kararların 6. maddesi özetle şöyledir: “…Milli ve ekonomik gelişmemizi sağlamak amacıyla her devlet gibi tam serbestlik ve bağımsızlığın sağlanması, devamlılığımız için esastır. Bu nedenle siyasi, adli, ticari ve mali gelişmemize engel olacak sınırlamaların kaldırılması gerekmektedir…”

    işte bu nedenledir ki, Mustafa Kemal Atatürk’ün, delegeleri Lozan’a gönderirken taviz kabul etmediği en önemli konulardan biri, kapitülasyonlar konusu olmuştur.

    Lozan yolundayken, Avrupa devletlerinin de kapitülasyonların, yani ticari ve adli ayrıcalıkların peşinde olacakları bilinmektedir. Bu nedenle yeni Türk devleti, bu konuda hazırlıklıdır ve özellikle bağımsızlık ilkesinden taviz vermeden bu konuyu ele alacaktır. Bu konuda karşısındaki en büyük engellerden biri de kuşkusuz, yeni Türk devletinin bağımsızlığını kabul etmeyen yegane ülke olan ingiltere olacaktır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster