/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 226.
    0
    Nasturi Ayaklanmaları ve ingiliz Derin Devletinin Çalışmaları

    Nasturiler tarihte iki defa, 1843 ve 1846’da, Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmış ancak bu ayaklanmalar bastırılmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında ise Nasturiler, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da yaşayan Kürt aşiretleri ile çatışmışlardır. Osmanlı arşiv belgeleri, bu yıllarda Protestan ingiliz ve Amerikan misyonerler ile Ortodoks Rusların Nasturileri kazanmaya yönelik rekabetlerinden söz etmektedir ve Nasturiler ile Kürtler arasındaki sorunların bu sözde misyonerlik faaliyetleri neticesinde arttığını ifade etmektedir. Gerçekten de yıllarca dost olarak bir arada yaşamış olan Kürtler ile Nasturiler arasındaki ilişkilerin şekil değiştirmeye başlaması, gerginliklerin kanlı çatışmalara dönmesi, ingiliz derin devletinin devreye girdiği ve bölgede Nasturileri misyonerlik faaliyeti adı altında kışkırtmaya başladığı 19. yüzyıla rastlamaktadır.

    1843’te Kürt-Nasturi çatışmaları sırasında H. G. Badger’in başını çektiği ingiliz misyonerler, Nasturileri kullanmak amacıyla, onlara yiyecek, giyecek ve parasal yardımda bulunmuş ve Nasturi patriği ingiliz Konsolosluğu’na sığınmıştır.Bu, bölgeye hakim olmak isteyen ingiliz derin devlet elemanlarının Nasturileri kendilerince ideal bir araç olarak kabul ettiklerini göstermektedir. Dr. W. H. Browne gibi ingiliz misyonerleri, bölgede kabul gördükten hemen sonra “işi, iç politikaya intikal ettirmiş”,Osmanlı Devleti aleyhinde saf tutmuştur.

    ingiltere’nin Erzurum Konsolosu Taylor, 1869 yılında, Kont Clarendon’a; “6 yıllık görevim sırasında gerek ülke, gerekse halk üzerindeki deneyimlerime dayanan hususları iki ek halinde ilişikte sunuyorum” sözleriyle başlayan bir mektup göndermiştir. Mektubunun ekinde Nasturilerle ilgili nüfus bilgilerinin yanında, şu maksatlı ve haksız değerlendirmeye yer vermiştir:

    Nasturiler, Ermenilerden sonra gelen en nüfuzlu Hıristiyan toplumdur. Bunların önemi zengin veya akıllı olduklarından değildir. iran hududuna yakın dağlık bölgede oluşları nedeniyle, gerektiği zaman savaşçı ve pratikte bağımsız bir konumda oluşlarındandır… Bunlar Kürtlerden ve Türklerden öylesine yakınmakta ve acınacak durumdadırlar ki, kendi inanç ve yurtlarını bile feda ederek bir yabancı himayesine [girmeyi] dört gözle beklemektedirler.

    Görülebildiği gibi ingiliz derin devleti elemanları, bilindik taktikleri uygulamış, Türk toprakları üzerinde yüzyıllardır barış içinde yaşayan Nasturileri “zulüm içinde” gibi göstermeye çalışmış ve onları, “himaye” bahanesiyle kullanılacak bir piyon olarak görmüşlerdir (Nasturi mezhebini ve bu mezhebe tabi olanları tenzih ederiz). Bunu açıkça dile getirmekten de çekinmemektedirler.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster