0
Musul, ingiliz Mandasını Reddediyor
Musul halkı 700 yıldır Türklerin idaresinde olan, Arap’ıyla, Türk’üyle, Kürt’üyle Türk halkıdır. Onları Türk idaresinden ayırmak, bu insanları kendi anavatanlarından ayırmak demektir. Bunun gayet bilincinde olan ingiliz derin devleti, halkı “ikna” etmek için her zamanki sinsi politikasını uygulamıştır: Şiddet.
Ankara, Musul’da ingiltere’yi dengelemek için Amerikan Chester şirketine demiryolu yapımı ve maden arama konusunda geniş imtiyazlar veren bir antlaşma imzalamış, antlaşma TBMM’de de onaylanmış ve ingilizler buna çok öfkelenmişti. ingiliz derin devleti, Musul’da istediği hakimiyeti bir türlü kuramıyordu. Bunun üzerine bölgede, ingiliz mandasına ve ingilizlerin göreve getirdiği Irak Kralı Faysal’a karşı halkın gösterdiği tepki ve isyanlar, ingilizler tarafından şiddetle bastırıldı. ingiliz birlikleri, Türk taraftarı aşiretlere baskı yapıyor ve aşiret reislerini tutukluyordu. Özellikle Kerkük ve Süleymaniye’de halk, bu şiddet politikasına rağmen, ingiliz mandasını reddetmeyi sürdürmüştür.
Musul’da ingiliz manda yönetimine karşı Kürtler yaygın bir ayaklanma başlattılar. ingiliz uçakları, Musul’daki Kürt isyanını vahşice bastırdı. ihsan Şerif Kaymaz, ingiliz belgelerine dayanarak yazdığı değerli kitabında bu katliamı şöyle anlatır:
Özetle, Churchill savunma bütçesinde tasarruf yapmak için kara kuvvetlerini azaltmış, Musul’da hava kuvvetlerini takviye etmiştir. ingilizler kara kuvveti olarak Irak ordusu ile Asuri milislerini kullanacaklardır. Amaç Musul’da Kürtlerin yapacağı en ufak bir hareketin bile en sert biçimde cezalandırılacağını göstermek, aşiretleri boyun eğmeye zorlamaktır. Yöntem amansız olduğu ölçüde başarılıydı. Öyle ki bir süre sonra, yaklaşan uçakların sesini duymaları bile aşiretleri “yola getirmeye” yetiyordu…
Kentler, kasabalar ve köyler aralıksız olarak havadan bombalanıyor, ardından Asuri milisleri kullanılarak yakılıp yıkılıyordu. Türklere destek oldukları varsayılan aşiretlerin hayvanları ve ekinleri yok ediliyordu. Köysancak, Raniye, Revanduz, Biraz, Kapra, Kale, Diza, Barzan, Derbet, Merga gibi kent ve kasabalar büyük ölçüde tahrip edildi… Barzan aşireti açlıktan ölümle teslim olmak arasında bırakıldı. Asıl vahşet teslim olunca başladı. Barzan kasabası ve köyleri Asuri milislerince tahrip edildi…
4 Şubat 1923’te Lozan Görüşmeleri’ne ara verildi. Bundan sadece 2 gün önce Mustafa Kemal, izmir’de yaptığı bir konuşmada “Musul’u ve Musul’un güneyindeki kıtayı bizim elimizden, ana yurdumuzdan zorla almak istiyorlar” ifadesini kullanmıştı.
Musul’da uygulanan bu korkunç kıyım, ingiliz derin devletinin istediğinde, bir bölgeyi ele geçirebilmek için ne kadar canileşebileceğinin açık göstergesidir. Aslında bu strateji, Güney Afrika’da veya Hindistan’da uygulanan soykırım stratejilerinden farklı değildir. ingiliz derin devleti, kendince aşağı gördüğü ve değerli bir coğrafyada kullanabileceğini düşündüğü bir milleti, değerli Kürt milletini, çeşitli bahanelerle soykırıma uğratmıştır. Fakat söz konusu ingiliz derin devleti olduğundan, tarihin her aşamasında olduğu gibi, I. Dünya Savaşı’ndan sonra da bu hukuksuzluğa kimse dur diyememiş, kimse bu katliamlara “soykırım” adını verememiştir.
Tümünü Göster