0
6. Bölüm: iSTANBUL’UN iŞGALi
istanbul’un işgali, Son Osmanlı Mebusan Meclisi ve Misak-ı Milli
izmir’in işgali ile Anadolu bağımsızlık hareketinin güçlendiğini ve taraftarların gün geçtikçe arttığını görmekteyiz. Temmuz-Ağustos 1919’daki Erzurum ve Eylül 1919’daki Sivas kongreleri ile Türk Milletini temsil edecek kadrolar oluşturulmaya başlandı. Anadolu’da hemen her şehirde oluşan direniş hareketleri, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adında tek bir organizasyon altında toplandı. Bağımsızlık hareketinin ise yeni bir ismi vardı: “Kuva-yi Milliye”. Aralık 1919’da, Osmanlı Devleti’nin son meclisi için seçimler yapıldı. Bu seçimler 22 Ekim 1919 Amasya Protokolü kapsamında planlanmıştı. Seçimlerde, yurdun dört bir yanında Kuva-yi Milliye görüşündeki adaylar milletvekili seçildi. Mustafa Kemal, bu seçimlerde Erzurum milletvekili seçildi.
12 Ocak 1920’de son Osmanlı Mebusan Meclisi istanbul’da toplandı. 16 Mart’ta istanbul’un işgalinin ardından meclis, Misak-ı Milli’yi ilan ederek Erzurum ve Sivas kongrelerinde kabul gören milli sınırları duyurmuş oldu.
Osmanlı Mebusan Meclisi seçimleri ve ardından Misak-ı Milli’nin ilan edilmesi, ingiliz derin devletinin henüz Türk Milletini tanıyamadığının en büyük göstergesidir. Avrupa’daki kibirli bakış açısı ve Türkleri ikinci sınıf insan görme hastalığı, ingiliz derin devletinin 100 yıldır ilmek ilmek ördüğü planın en zayıf noktasıdır. Derin devlet zihniyeti, Türk Milletinin de, güç karşısında geri adım atacak ve zayıflık gösterecek bir karakterde olduğunu düşünmektedir. Fakat derin devlet temsilcilerinin hata yaptıklarını anlamaları için, ağır bir mağlubiyetle Anadolu’yu terk etmeleri gerekecektir.
ingilizler, Osmanlı Mebusan Meclisi için yapılacak seçimlerden rahatsız değillerdi; hatta saltanat yanlısı bir meclis kurulacağına emindiler. Fakat seçim ile birlikte Kuva-yi Milliye görüşündeki adaylar meclise girdiler. Bunun üzerine derin devlet temsilcileri meclisin istanbul’da açılması konusunda baskı yapmaya başladılar. Bu sayede padişahın etkisi arttırılacak ve meclis, derin devletin isteklerine uygun kararlar alacaktı. Fakat bu da doğru bir öngörü değildi. Kurulan mecliste bağımsızlık sevdalıları Felah-ı Vatan (Vatanın Kurtuluşu) Grubu adıyla organize oldular. Ankara’da Misak-ı Milli hazırlandı ve istanbul’a açıklanması için gönderildi. Bu gelişmeler işgal devletleri için kabul edilemezdi. Bu nedenle 16 Mart 1920 tarihinde istanbul’un işgali resmi olarak başlamış oldu. Meclis, işgal ile birlikte son karar olarak Misak-ı Milliyi ilan etti ve kendini kapattı.
istanbul’un işgali tüm yurtta protesto mitingleri ile kınandı. işgal sırasında tutuklanan mebuslara karşılık olarak Anadolu’daki itilaf subayları tutuklandı. işgal ile birlikte istanbul ile haberleşme yer altına girdi. Anadolu ve istanbul arasındaki tren yolu bağlantısı Geyve ve Ulukışla yakınlarında kesildi. istanbul’a para ve değerli eşya gönderimi yasaklandı.
Artık Türk halkını temsil edebilecek bağımsız tek hareket olarak Kuva-yi Milliye kalmıştı. Ankara yönetimi, ilk iş olarak Anadolu mücadelesinin haklılığını dünya kamuoyuna duyurmak için 6 Nisan 1920’de Anadolu Ajansını kurdu. Ardından da 23 Nisan 1920’de cumhuriyetin temelini atan ilk meclis Ankara’da eski bir okul binasında kuruldu. Artık Türkleri temsil edecek yegane yasama organı Ankara’daydı. iki yıldan uzun sürecek Kurtuluş Savaşı bu sıralarda planlandı ve uygulamaya geçirildi.
Tümünü Göster