0
ingiliz Derin Devleti istanbul’un işgaliyle Birçok Hedefi Yerine Getirecekti
Çanakkale Savaşı’ndaki Türk kahramanlığı, ingiliz derin devletinin uluslararası arenada küçük düşmesine sebep olmuştu. islam başkenti işgal edilerek yaşanan yenilginin intikamı alınacaktı. Çanakkale Savaşı’nı planlayan, ilan eden ve uygulamaya koyan siyasetçilerin tamamı ingiliz derin devletinin emirleri doğrultusunda hareket ediyordu ve Çanakkale yenilgisi sonrası ingiliz kamuoyunda saygınlıklarını kaybetmişlerdi. işgal maddesi ile bu kadrolar tekrar halkı etkileyecek konuma gelmeye çalıştılar. Ana strateji buydu.
istanbul, Osmanlı başkenti olmasının yanı sıra, islam dünyasının başkenti ve Müslümanların Halifesi’nin yaşadığı şehirdi. ingiliz derin devletine göre, işgal edilmiş bir başkent, başta Hindistan olmak üzere ingiliz iktidarı altında yaşayan Müslümanlara karşı bir gövde gösterisi olacaktı. ingiltere aleyhtarı ayaklanmalar ya da bağımsızlık hareketlerinin önüne set çekecekti. Bu sayede Müslümanların bir bayrak altında birleşmesi de engellenecek ve ingiliz hegemonyası bu topraklarda güçlendirilecekti.
istanbul’un işgal kararı, iki boğazın kontrolünü de beraberinde getirdi. istanbul Boğazı’nda demirli ingiliz donanması Marmara’nın çıkışını kontrol ediyordu. Çanakkale Boğazı bölgesi de ingiliz askerlerinin kontrolü altına girdi. Artık Marmara Denizi’ne dolayısıyla da Karadeniz’e giriş ve çıkış ingiliz kontrolündeydi. Bu sayede hem Rus donanmaları kontrol altında tutulabilecekti, hem de Rus ticareti vergilendirilebilecekti. Bu, yeni kurulan Bolşevik Rusya üzerinde stratejik bir üstünlük demekti. Rusya’nın, Avrupa yakınlarındaki tek limanı olan St. Petersburg ya da Sovyet dönemi ismiyle Leningrad limanı 6 ay boyunca donmuş durumda kalıyordu. Donanma için coğrafi ve stratejik altyapıya sahip değildi. Bu nedenle Ruslar, uzun zamandır sıcak denizlere inme planı gütmekteydi. Her ne kadar Karadeniz, Rus gemilerinin kontrolünde olsa da, boğazları kontrol eden devlet bu hakimiyeti esaret altına alıyordu. ingilizler, istanbul ve boğazları işgal ederek devrim sonrası Rusya’yı da elinin altında tutmayı planlıyordu.
ingiliz derin devleti, Bolşeviklerin, Türk bağımsızlık hareketi ile yakınlaşmasını da mercek altına almıştı. Rusların tekrar güçlenip emperyalist bir politika gütmeye başlamasını büyük bir ihtimal olarak görüyordu. Onlara göre boğazların ve istanbul’un ingiliz kontrolünde olması bu genişlemenin önüne set çekebilecekti.
istanbul’un işgali ile ingiliz derin devletinin bir başka amacı da Halifenin sömürgeler üzerindeki etkisini kırmak ve Müslüman dünyasına artık padişahın yani Halifenin ve tüm Osmanlı Devleti’nin ingiliz kontrolüne geçtiğini göstermekti. Böylece Osmanlı’ya sadık kalmak isteyebilecek Müslüman tebanın cesareti kırılacak, bölgenin aşiret liderleri, dini liderler ve azınlık önderleri de artık ingilizlerden korku duyacaklardı. Kısaca dosta düşmana, Osmanlı Devleti’nin geri dönüşünün olmayacağı açık ve sarih bir şekilde ilan edilmiş olacaktı. işgal, ingiliz imparatorluğu’nun gücünün zirvesi demekti. işgalle hem sömürgelerindeki islami uyanışı bastıracak hem de yeni sömürgelerde kolayca yol alabilecekti.
istanbul’un işgalinin en önemli sembolik mesajı ise Türklerin Avrupa’dan çıkartılmasının delili olmasıdır. istanbul, tarih boyunca her dönemde Avrupa’nın “Doğu Başkenti” olmuştur. Avrupa medeniyetinin ilk temsilcileri olarak görülen Antik Yunanlar, Venedikliler, Roma imparatorluğu, Ceneviz yöneticileri ve Bizans imparatorluğu hep bu güzel şehri mesken edinmişlerdir. 600 yıllık Osmanlı hakimiyeti de Türklerin Avrupa devleti olarak kabul görmesini sağlamıştır. Bu nedenle ingiliz derin devletine göre işgal Türklerin Avrupa’dan sürüldüğü manasına gelecekti.
ingiliz kamuoyu, Osmanlı’nın I. Dünya Savaşı’nda Almanya ile ittifak etmesini kendilerine ihanet olarak görüyordu. Oysa daha önce detaylı incelediğimiz gibi bu ittifak, zaten ingiliz derin devletinin yönlendirmesiyle mecburen gerçekleşmişti. Çeşitli mahfillerde bu sözde ihanetin cezasız kalmaması gerektiği seslendiriliyordu. ingiliz derin devleti, istanbul’un işgali ile Osmanlı Devleti’ne ağır bir ceza vereceğine ve kendince Türklere bir bedel ödeteceğine inanıyordu. istanbul’un Türklerin elinden alınmasının, savaş yenilgisinin en belirgin kanıtı olacağını düşünüyordu. Böylece islam dünyasının da artık Türkleri “islam’ın muzaffer askeri” olarak görmeye son vereceklerini sanıyordu. ingiliz derin devleti için bu işgal o kadar sert ve küçük düşürücü şekilde yapılmalıydı ki, Türklerin geri dönülemeyecek bir şekilde tükendiği görüşü hakim kılınmalıydı. ingiliz derin devleti, kendi hakimiyet politikası için bunun temel bir gereksinim olduğuna inanıyordu. ingiliz derin devletinin Osmanlı’ya yönelik hastalıklı zihniyeti tam olarak bu şekildeydi.
Fakat ingilizlerin evdeki bu hesabı Anadolu’nun kapısından döndü. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının önderliğindeki Anadolu bağımsızlık hareketi, tüm dünyaya bir kez daha Türklerin neden islam’ın muzaffer askeri olarak kabul edildiğini gösterdi. Üç sene içinde, I. Dünya Savaşı’nın galip devletleri, ağır bir yenilgi ile başları önlerinde Anadolu’yu terk etmek zorunda kaldılar. Fransızlar, italyanlar, Yunanlar ve ingilizler birer birer yenilgiyi kabul ettiler ve Anadolu’dan askerlerini çektiler.
Tümünü Göster