0
ingiliz Derin Devletinin Kürdistan Planı
ingiliz derin devletinin Türk topraklarını parçalayarak bir Kürdistan oluşturma planı, ingiliz gizli belgelerinde şu şekilde geçmektedir:
Amiral A. Cathorpe: “…Binbaşı Noel, Kürt şefleri ile görüş birliğine varırsa bundan faydalar sağlayacağını söylüyor. Kürt şeflerinden istanbul’da (Seyit) Abdülkadir ve Bedir Han daha az önemli kimselerdir. Bunlar şüphe uyandırmamak için Noel’den ayrı olarak Kürt bölgelerine gidecekler,… Kürtler henüz Mustafa Kemal’e karşı ayaklanmadı ama Noel bunu sağlayacağından emin.”160
Mr. Hohler: “…Benim problemim KÜRTLER. Noel, Bağdat’tan buraya geldi… Kürtlerin peygamberi olmak istiyor… Korkarım ki Noel, bir Kürt Lawrence’i olabilir. Mezopotamya şimdi bizim olacağına göre, ona bir KÜRT DEVLETi kurdurup kuzey dağlarını böylece koruyabiliriz. (Seyit) Abdülkadir ve onun gibilerle konuştum. Onlara etki edebilmek için ‘biz de Türklere hile yapıyoruz’ diye belki beş defa tekrarlamak mecburiyetinde kaldım. Ancak, Kürtlere fazla güvenilmez. Majestenin Hükümeti’nin amacı Türkleri azami derecede zayıflatmak olduğuna göre Kürtleri bu şekilde harekete getirmek fena bir plan değil.”161
Amiral Webb: “ … Amerika; Trabzon ve Erzurum’u içine alan bir ERMENiSTAN’ı himaye edecek. Geri kalan dört ili de, bir KÜRT DEVLETi olarak ingilizlerin himayesine bırakıyor… Başkan Wilson, Türklerin, Kürtlerin ya da diğer Müslümanların Ermenileri korumalarını, aksi halde Türk imparatorluğu’nun ortadan kaldırılacağını ve kendilerine çok kötü sulh şartlarının zorla kabul ettirileceğini söylüyor. Başbakan bundan çok etkilendi…”162
Mr. Hohler: “…KÜRT””LERiN ve ERMENiLERiN durumu beni hiç ilgilendirmez. Kürt sorununa verdiğimiz önem Mezopotamya bakımındandır. Diğer taraftan Wilson beni korkutuyor, ajanları devamlı hatalar yapıyor. Noel’e gelince, fanatiğin biri. ERMENiSTAN’ın ve KÜRDiSTAN’IN SINIRLARININ KESiN OLMADIĞI konusunda sizinle aynı fikirdeyim… KÜRT SORUNU, Mezopotamya’da tatminkâr bir sınır oluşturmak içindir…”163
Amiral F. de Robek: “… Mr. Hohler Kürt meselesi hakkında Kürt başkan Şeyh Sait Abdülkadir Paşa’yla görüştü. Kürtler, bütün ümitlerini ingiliz Hükümeti’ne bağlamış durumdalar. Bu ara Mustafa Kemal gittikçe tehlikeli olmaya başlıyor. Kuvvetler, Kürtleri Mustafa Kemal’e karşı kullanmak için her türlü parayı ödemeye hazırdırlar.”164
Toplantı notları: “…Kürt kabileleri, ingiliz ve Fransız hâkimiyetine konacak, KÜRDiSTAN’da hiçbir şekilde TÜRK BIRAKILMAYACAK. Bir tek KÜRT DEVLETi mi, yoksa birçok küçük KÜRT DEVLETi mi kurulacağı düşünülecek. Ermenilere, Amerikalılar kanalı ile SiLAH sağlanacak… istanbul’da gizli bir örgüt kuruldu. Milliyetçileri vatan haini ilan ediyor…”165
Amiral F. de Robeck: “… Kürdistan Türkiye’den tamamen ayrılıp özerk olmalıdır. Ermenilerle Kürtlerin çıkarlarını bağdaştırabiliriz. istanbul’daki Kürt Kulübü başkanı Seyit Abdülkadir ve Paris’teki Kürt delegesi Şerif Paşa emrinizdedir.”166
Amiral F. de Robeck: “… Damat Ferit bana geldi, ‘Sulh anlaşmasına göre Kürtler ayrı bir devlet olacaklardır, Kürt liderleri Mustafa Kemal’i sevmez… Siz Mustafa Kemal’den nefret ediyorsunuz çünkü o, sizin yaptığınız anlaşmayı kabul etmiyor. O halde Kürtleri Mustafa Kemal’e karşı birlikte kullanalım’ dedi.”167
Dipnotlar:
126. Erol Ulubelen, ingiliz Gizli Belgelerinde Türkiye, istanbul: Cumhuriyet Kitapları, 2010
127. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 200
128. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 220
129. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 249
130. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 121
131. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 122
132. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 125
133. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 159
134. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 164
135. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 230-231
136. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 247-248
137. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 165
138. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 176
139. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 212
140. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 215
141. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 227
142. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 230
143. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 237
144. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 242
145. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 254
146. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 255
147. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 188-189
148. Erol Ulubelen, a.g.e.
149. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 211-212
150. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 212-213
151. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 213
152. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 244-245
153. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 246
154. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 257
155. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 261-266
156. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 267-268
157. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 269
158. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 281
159. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 283
160. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 202
161. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 202
162. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 191
163. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 206
164. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 217
165. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 218
166. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 269
167. Erol Ulubelen, a.g.e., s. 272
Tümünü Göster