/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 101.
    0
    Lord Cromer’in islam’a ve Müslüman Toplumlara Bakış Açısı

    Lord Cromer, 19. yüzyılda dünyayı en vahşi yöntemlerle sömürge haline getiren ingiliz derin devleti yöneticilerinin çirkin bir örneğidir. Kendisinin, üstün ırkın temsilcisi olduğuna inanan, Darwinist, kibirli ve ırkçı bir adamdır. Müslüman dünyasını yerle bir eden zihniyeti tanımak adına Cromer’in bakış açısını kendi sözleri ile anlatalım (islam’a yönelik ifadelerden yüce dinimizi tenzih ederiz):
    ingiliz derin devletinin, Mısır’ın kendini islam’a göre yönetmesine izin vermeyeceği

    Avrupa’nın, Mısır’da tamamen Müslüman ilkelerinde, gerici bir hükümetin kurulmasına öylece seyirci kalacağını sanmak mantık dışıdır. Mevzubahis maddi çıkarlar bunun için fazla önemlidir. Yeni kuşak Mısır halkı, Batı uygarlığının gerçek ruhunu özümsemeye ikna edilmeli veya zorlanmalıdır.

    Kadın haklarına gerçek bakış açısı

    Lord Cromer, Müslümanlara kadın hakları konusunda ders verirken, kendisi ingiliz kadınlarına oy kullanma hakkı verilmesine karşı kampanya yürüten ve zamanında başkanlığını da yaptığı B.K. “Kadınların Oy Kullanması Karşıtı Erkekler Derneğinin” bir üyesiydi.

    Lord Cromer, Mısır’ın “özerkliği” ile neyi kastettiğini şöyle açıklamıştır:

    Avrupalıların, Mısır’ın özerk yönetiminden bahsederken genel olarak neyi kastettiğini ele alalım. Eğer kastettikleri şey Mısır halkının kendini, kendi kaba anlayışlarına göre yönetmesine izin verilmesi olsaydı, onları özyönetim sanatında eğitme vazifesi oldukça kolay olurdu. Hatta böyle bir vazifeye girişilmesini gerektirecek bir ihtiyaç olmazdı. Avrupalıların, Mısır’ın özyönetiminden kastettikleri şey, Mısır halkının, kendi ıslah edilmemiş eğilimlerinin peşinden gitmelerine müsaade edilmeden, yalnızca Avrupalıların uygun gördüğü yönetim şekli ile kendilerini yönetmelerine izin verilmesidir.

    ingilizlerin, laik ‘Müslümanlardan’ oluşan yeni bir elit iktidar sınıfı yaratması

    işin aslı şudur ki, Mısırlı bir Müslüman genç, Avrupai eğitimin çarkından geçerek islamcı görüşünü yitirir… Mısır toplumu bir değişim içerisinde olduğundan, bu sürecin doğal bir sonucu olarak, pek çoğu hem Müslümanlıktan uzaklaştırılmış, hem de içi boş Avrupai bireyler ortaya çıkmıştır.

    Avrupa uygarlığının Mısır’a getirilmesi konusunu ele alırken şu unutulmamalıdır ki, islam asla ıslah edilemez; diğer bir değişle, ıslah edilmiş islam, islam olmaktan çıkar; artık başka bir şeydir.

    ingiliz eğitiminden geçmiş ‘Müslümanların’ islam’ı ve alimleri hor görmeleri

    Avrupalılaştırılmış Mısırlı, çoğu durumda yalnızca ismen bir Müslüman’dır. Anlayışlı bir Avrupalı, “Âlim’e”, yalnızca kadim bir inancın, hürmeti fazlasıyla hak eden bir temsilcisi olduğu için ilgi duymaz; her ne kadar dini Hristiyanlık olmasa da, dindar bir şahıs olduğu için yakınlık duyar. Öte yandan Avrupalılaştırılmış Mısırlı, “Âlim’e” sonradan görme bir aydının sahip olduğu tüm o kibirle yaklaşacaktır. Deneyimsel bilgisinin getirdiği üstünlük hissiyle, “Âlim’i”, katlanılması gereken ve hatta zaman zaman politik amaçlar doğrultusunda istifade edilebilecek, ancak saygı duyulmayı hak etmeyen, sosyal bir harabe olarak görecektir.

    Yeni ‘Müslümanların’ Hristiyanlara olan tahammülsüzlüğü

    Her ne kadar Avrupalılaştırılmış Mısırlı tam anlamıyla bir Müslüman olmasa da, çoğunlukla Hristiyanlara karşı Avrupai eğitim almamış gelenekçi bir Müslüman kadar, hatta bazen daha da fazla tahammülsüz olur. Hristiyanlara karşı sıklıkla büyük bir nefret besler ve bunun sebebi kısmen, temas kurmuş olduğu Hristiyanların birçoğunun nefret edilmeyi hak ettiğini düşünmesi, kısmen de Avrupalılaştırılmış Mısırlının, Hristiyan’ı, kendinin sahip olması gerektiğini düşündüğü mevkileri, Avrupalılık sıfatı dolayısı ile elinde bulunduran bir rakip olarak görmesidir.

    1.. Abdullah Al Andalusi, “Lord Cromer on the British Colonial Project for Egypt”, Abdullah Al Andalusi, 23.12.2013, https://abdullahalandalus...lonial-project-for-egypt/
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster