/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 76.
    0
    3. Bölüm: OSMANLI’NIN YIKILIŞ NEDENLERi

    3. Osmanlı Topraklarında ingiliz Ajanları

    ingiliz derin devletinin Osmanlı’daki faaliyetlerini anlatırken, imparatorluğun birçok bölgesinde aktif görev almış ingiliz büyükelçileri, konsolosları ya da diplomatlarına özel bir yer ayırmak lazımdır. Bu elçilerin büyük bir kısmı, Osmanlı topraklarına bir konsolostan çok ajan olarak gönderilmiş kişilerdir ve ingiliz derin devletinin hedeflerine ulaşabilmesinde kilit rol oynamışlardır. Bunların bir kısmı, Türk bürokrasisi ile dost olmuş ve Türk siyasetini yönlendirmeye çalışmıştır. Bir kısmı, Osmanlı yurdunda yüzyıllarca barış ve huzur içinde yaşamış azınlıkları ayaklanmaya teşvik etmiş ve Osmanlı sınırları içindeki iç savaşların lojistiğini sağlamıştır. Dostlukla elde edemediklerini ise kimi zaman tehdit ve şantaj, kimi zaman da ekonomik güçle elde etmişlerdir.

    ingiliz derin devleti, Osmanlı topraklarına doğrudan ajanlar da göndermiştir. Bunlar, arkeolog, gezgin gibi vasıflarla Osmanlı topraklarına giren ve burada özellikle Osmanlı’ya bağlı çeşitli etnik grupları ayaklanmaya teşvik eden kişiler olmuştur. Bunlardan en bilineni, ingiliz arkeolog/ajan Gertrude Bell, Irak, Suriye ve Ürdün topraklarındaki ayaklanmaları planlamış ve uygulamaya koymuş olan kişidir. Bell, bu topraklarda yaptığı ajanlık faaliyetiyle ingiliz derin devletinin gözünü öylesine doldurmuştur ki, kendisine “çölün kızı” ve “Irak’ın taçsız kraliçesi” gibi unvanlar dahi verilmiştir. Çok iyi Arapça, Farsça ve Türkçe bilen Bell, Osmanlı’nın kontrolündeki Kudüs, Suriye ve Irak’ta yerel halk ve tüccarlarla dostluk kurmuş, gittiği yerlerde arkeolojik çalışma adı altında çizdiği haritaları ingiliz Kraliyet Coğrafya Merkezi’ne göndermiştir. Musul, Bağdat ve Basra’nın Osmanlı’nın elinden çıkmasına neden olmuştur. Bell, daha sonra, 1919 Paris Barış Konferansı’nda, Churchill ile birlikte, cetvelle Irak sınırlarının tespit edilmesine yardım etmiştir.

    Homociksüel ingiliz casus T. E. Lawrence ise, önceki bölümde detaylı gördüğümüz gibi, Hicaz bölgesindeki Arap isyanının müsebbibidir. ingiliz derin devleti, Lawrence’ı kullanarak bir kısım Arapları silah ve para yardımıyla istanbul’a karşı ayaklandırmıştır. isyanın sonrasında bölge ingiliz hegemonyasına girmiştir.

    Türk ordusu geri çekilirken Arabistanlı Lawrence’ın Arap asilere verdiği emir, Türk düşmanlığını göstermektedir:

    Savaşçılar! içinizde en iyisi, en çok Türk öldürecek olandır. Tutsak almayacaksınız. Teslim olmak isteyeni öldüreceksiniz. Hepsini öldürün! Hepsini öldürün!

    Bell ve Lawrence, Winston Churchill başkanlığında 1921 yılında gizli olarak yapılan Kahire Konferansı’na katılmışlardır. Chirchill, Kahire Konferansı’na katılan 40 kişiyi, Osmanlı topraklarını Haramiler gibi yağma etmelerinden dolayı 40 Haramiler olarak adlandırılmıştır. Bu toplantıya göre, Filistin ingiliz mandasında kalacak, Haşimi ailesinden Abdullah Ürdün kralı, aynı aileden Faysal Irak kralı olacak, Mekke Şerifi Hüseyin Hicaz bölgesini, ibn Suud ailesi ise Arap yarımadası ve Nejd’i kontrol edecekti. Bunların tümü ingiltere’den para yardımı alacak ve ingiliz Hava Kuvvetleri bölgenin güvenliğinden sorumlu olacaktı. Bu görev doğrultusunda ingilizler binlerce yerleşim yeri bombalamış, on binlerce sivili şehit etmişlerdir. Konferans’ta paylaşılan toprakların tümü Osmanlı topraklarıdır. Ürdün-Suudi Arabistan sınırının Amman’a yönelen zikzaklı kısmı, Churchill hıçkırığı olarak adlandırılmaktadır.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster