0
Hedef “Komünist ABD”
ingiliz derin devletinin, tüm dünyayı olduğu gibi ABD’yi ele geçirmiş olduğunu genel hatlarıyla gördük. Yukarıda bahsini ettiğimiz Amerikan başkanlarının derin devlet ile ilgili sözleri de bunu teyit eder niteliktedir. ingiliz derin devletinin Amerika hakimiyetine ilerleyen bölümlerde detaylı olarak değinilecektir.
Burada belirtilmesi gereken, 300’ler Komitesi ve bunun gibi ingiliz derin devletinin idaresi altındaki komiteler tarafından ABD’nin “komünistleştirilme” çabasıdır. Bu çaba, geçmişten bugüne kadar devam etmiş ve gizli bir sosyalist olan Obama’nın iki dönem başkanlığıyla oldukça ileri bir seviyeye ulaşmıştır.
300’ler Komitesi’nin organizasyon yapısı, ingiltere’nin eski ticari kuruluşu olup zaman içinde Doğu Hindistan Şirketi ve ingiliz Doğu Hindistan Şirketi’ne dönüşen firma yapılanmasına tıpatıp benzemektedir. Bu gizli örgüt daima Amerika’yı sosyalist-komünist bir devlet haline getirmeyi amaçlamıştır. Burada amaç bellidir: Amerika’da komünist düzeni hakim kıldıktan ve ABD üzerinde ingiliz idaresini kurduktan sonra diğer çağdaş ülkeleri denetim altına almak oldukça kolaylaşacaktır.39
ingiliz Doğu Hindistan Şirketi, komünizmi bir sistem olarak dünyaya yerleştiren derin devlet kurumudur. Komünizmin böylesine yerleşik bir hal alması ve pek çok ülkede yaşam bulması söz konusu kurumun faaliyetleri sonucu gerçekleşmiştir. ingiliz derin devletine göre Amerika’da da bu sistemin yerleşik kılınması gerekmektedir. Çünkü ABD, mutlaka kendi köklerine dönmeli ve ingiliz hakimiyeti altına girmelidir. Bunun için öncelikle eyalet ve federal anayasaların ortadan kaldırılması gerekmektedir. ingiliz derin devletinin çabası uzun zamandır bu yöndedir.
Dr. John Coleman, yaptığı araştırmalar sonucunda, ingiliz Doğu Hindistan Şirketi ve 300’ler Komitesi’ne bağlı olan Pasifik ilişkileri Enstitüsü’nün, 7 Aralık 1941 yılında Japonlarca gerçekleştirilen Pearl Harbour saldırısını finanse ettiğini belirtmektedir.40 Bilindiği gibi Pearl Harbour saldırısı ABD’yi, ingiltere’nin yanında II. Dünya Savaşı’na girmeye mecbur kılmıştır. Bu saldırı, ABD’nin ingiltere ile müttefik olarak savaşa girmesini isteyen Roosevelt için önemli bir koz olmuştur. Ayrıca bu saldırı sonrası, ingiltere tarafından uzun zamandır yapılan “Almanya’nın ABD’yi işgal etmek istediğine” yönelik propaganda çok geniş kitlelere yaygınlaştırılabilmiştir. Böylece ABD’nin savaşa katılması için tüm sebepler suni olarak oluşturulabilmiştir.
Pearl Harbour saldırısından Roosevelt’in bir ay öncesinden beri haberinin olduğu gizli bilgiler arasındadır. Bu saldırı sonrasında Japonların yeni saldırılar planladığına dair iddialar ayyuka çıkmış ve bu iddialar, yüzbinlerce kişinin yaşdıbını yitirdiği Tokyo bombardımanı ve iki atom bombası faciasını beraberinde getirmiştir. Amerika’nın savaştaki bu “desteği”, ingilizlerin içinde bulunduğu ittifakın savaşı kazanmasını sağlamıştır.
Görülebildiği gibi Amerika, geçmişten beri ingiliz derin devletinin hegemonyasında hareket etmek zorunda kalmış bir güçtür. Amerika’nın komünistleştirilmesi planı da geçmişten beri ingiliz derin devletinin gündeminde olan ve sistematik olarak uygulanan bir plandır. Aslında Amerika üzerinde geliştirilen bu politika zaman içinde kendisini çok daha açık şekilde göstermiştir. Önce ABD’nin anti-komünist kimliği ön plana çıkarılmış ve ABD, bu uğurda Kore ve Vietnam’da savaşmayı dahi göze almıştır. Bu, yine bir derin devlet planıdır ve dünyanın emperyalist gücünün kati ve kesin olarak komünizme karşı olduğunu vurgulamak için gösterilmiş bir çabadır. Fakat bütün bunlar olurken, ABD’yi komünizme doğru zütüren aşamaların hepsi teker teker yerine getirilmiş ve bugün ABD, komünizm belasına her zamankinden daha fazla yaklaşmıştır.
Tümünü Göster