+23
Göğüsleri tüm kararlılığı ile karşımda duruyordu, kulak memesinden başlayarak, boynuna kadar 3-5 dakika kadar emerek git gel yaptım, bu benim hayatım boyunca yaşadığım, belki de yaşayacağım en güzel andı bunu boşa çıkartamazdım, mis gibi kokuyordu her yanı gözlerim kayıyordu adeta, çikolatalı bir parfümü vardı ölene dek unutamam, bu sefer nefes nefese kalan ben olmuştum, o da çıldırıyordu ve karnını emmeye başladım bu arada koltuk altlarından kavramıştım bile onu, bir süre orada gezdikten sonra, günün anlam ve önemini taşıyan bölgeye gelmişti sıra, altındaki kot şortu çözdüm, gördüğüm manzara karşısında gülümsedim, sırılsıklam olmuştu kilodunu tem hamlede aldım altında ve klistorisi bulmakta zorlanmadım, parmağımla sağ sol yaparak onun iniltileriyle beraber yükseliyorduk beraberinde, kulaklarıma "beni çok sevdiğini, beni deli gibi arzu ettiğini, hayatında yaşadığım en güzel şey olduğumu söyleyip duruyordu" Öyle değilmiş.. Bir süre sonra ellerimi çektim ve kafamı eğdim aşşağı, başladım dil darbeleri yapmaya, sadece 1 kaç dakika sürmüştü, ve artık benim sıram geldiğini düşünmüştüm söylemeye kalkarken, zaten o da bunu istiyormuş. Yataktan doğrulduğu gibi pantlonumu çıkarttı, boxerimin üstünden oynadı yüzüme bakarak, gülerek diş darbeleri atıyordu, sessiz sessiz initliler eşliğinde ölüyordum adeta derken boxerimi çıkarttığı gibi ölüm sessizliği oldu, şaşırmıştı.. Ateşli bir önsevişme ardından başladı emmeye ama öyle desen değil böyle desen olmaz.. Hayatımda yaşamadığım kadar keyf alıyordum, kuduruyordum yatağı sıkıyordum ellerim acımaya başlamıştı, iç geçirten sözler söyleyerek beni daha da cezbediyordu..
Söylediği sözler kulağıma ninni gibi geliyordu kendimi kaybedercesine sen benimsin, hep benimle kal kadınım diyip saçını arkadan elimle toplayıp penisimde olan kafasını kaldırıp dudaklarıma yaklaştırdım, ve ufak bir öpücük alıp ani bi hamle ile onu altıma aldım, cayır cayırdı artık tam kıvamındaydı, hiç böylesini görmemiştim, gir artık diyordu, hayır daha zamanı var dediğimde, lütfen diye yalarıyordu adeta eriyordu, meleğime ceza verebilirdim, onu oracıkta terk edebilirdim. Ama yapamadım hiç bir şekilde kıyamadığım gibi çünkü o bana verilen en büyük armağandı.. Sadece olaylar nasıl buraya geldi diye düşünürken, artık girmenin zamanı olduğunu düşündüm ve ellerimi kayganlaştırarak vajinasına doğru yol aldık.. Artık içindeydim ve sesi hızlı hızlı kegib kegib çıkıyordu nefes alışverişini artık kulaklarımın içinde hissediyordum çünkü misyoner pozisyonundaydık, kulaklarımı emiyor sırtımı çiziyordu adeta " Sen çok iyisin, muhteşemsin, bir tanem" diye kelimeler ediyordu gül yüzlüm, aslında ben hiç iyi biri değilim, ama sana dayanamıyordum işte, derken giderek hızlandım içindeyken kahroluyordu sanki, ellerini avcumun içine aldım ve yukarı kaldırarak adeta kilitledim onu, bu onun hoşuna gitmişti, gamzeli yanaklarıyla gülücükler atıyordu bana, nefes nefeseyken, ben hala içinde gidip geliyordum, amaç zaten en başında buydu, peki ya buralara bu şekilde geleceğimizi, Kim bilebilirdi?
Tümünü Göster