Eve çıkıyoruz, ayakta zor duruyorum, zor duruyoruz, 7-8 bira sayamadım etkisiyle merdivenleri zor çıkıyoruz düşer gibi oldu ve bana tutundu ve suratını döndü aramızda 3-4 cm bir şey kaldı nefesini suratımda hissedebiliyordum adeta, o hoş kokusu ah güzel kadınım nerden bilebilirdik böyle olacağını, tepki vermeden yukarı çıktık, içeri girdim ve gördüğüm manzaraya çok şaşırdım, evi müthişti dayalı döşeli, renk, kombin uyumu adeta beni bitiriyordu, meleğimin yaşamı hem dertli biraz hemde gayet müthişti, ben onu şekillendirecektim, bir saniye amk? Ben onu şekillendirecektim, meleğim noluyoruz babuş desem de iş işten geçmişti, eve girdik...

Eve girdiğimizde biraz uzun baktığımdan, canım ne oldu bi sorun mu var dedi, döndüm tüm sempatim ile gülerek hayır sen gerçekten işini bilen çok güzel bir kadınsın dedim ve gülümsedi yine, içim içimi yiyiyordu dudaklarında kaybolmak istiyordum, o kokusunu içime çekmek istiyordum. Ama bir şey vardı ciks yapmak istemiyor, onu tanımak ve onunla zaman geçirmek istiyordum.. Gerçekten kabullenmiştim bu defa aşkı artık tadıyordum hem de benden 10 yaş büyük bir kadın ile, ah ne acı... Yanıyor, kavruluyor, ve onu görünce adeta cennet bahçelerindeymişim gibi hissediyordum, Neydi bu? Bu Aşk'tı.. Oturduk biraz acıktığını söyledi, kafam gidik olsa da espri yapmıştım ve sonra ekleyip sporcuyuz biz zaten bugün kaçırdık biraz dedim, yemeyelim bu saatte desem de sen benim nasıl bir aşçı olduğumu daha bilmiyorsun! Diyerek kalktı ve beklememi söyledi, mecburdum, meleğimin elinden yemek tatma fırsatını kaçıramazdım..

Oturdum televizyon seyrediyorum kafam bir dünya, gece gece saçma sapan şeyler, içeriden müthiş bir koku geliyor delireceğim mutfağa sokmuyor, girmek isteyince kapıdan kafasını uzatıp dil çıkartıyordu, allahım delirecektim böyle bir tatlılık olamazdı, böyle bir sevimlilik mutluluk... Geldiğinde bana başamel soslu makarna yapmıştı.. Tadı müthişti... Tüm tepsiyi yerim senin uğruna dedim.. Hasgibtir demez olaydım bu da nedemek derken, karşı koltuktan kalktı ve yanıma geldi.. Elimi tuttu kalbim hızla çarpıyordu, ne oluyordu? Heyecandan ölecektim gözlerim kapanmıştı bile sarhoşluğun etkisinde derken, meleğim herşeyi için öleceğim kadın, bir anda ıslak dudaklarıyla öpücük kondurduktan sonra sarılmıştı.. Anlam veremiyordum bu da neye işaretti ben onun için bir kahraman mıydım yoksa bir piyondan mı ibarettim.. Eğer bana bu kadınla ileride yaşayacaklarımı söyleseler yemin ediyorum inanmazdım.. Keşke söyleseylerdi de inansaydım...

O gece hiç bir şey olmadı aramızda, sadece hayatımdaki yaptığım tük cikslerin toplasan yanına bile yaklaşamayacağı o güzel hissiyatlı öpücük dışında, amacım başta farklıydı fakat her şey değişti, meleğim uyuya kaldı ha emin olun, ciks de yapardık ama ben ne kadarda şerefsiz bir adam olsam da, sarhoş bir kızı kendi fikri ve düşüncelerini tam yansıtamayan biriyle ciks yapmaktan kaçındım.. Yapamadım yapmadım, uyandığımda müthiş bir koku geliyordu içeriden, çok becerikli, güzel, bir hatundu kalktığımda beni müthiş bir sofra karşıladı hemen. Adeta rüya gibi ben ve bu tür şeyler... Kahvaltımızı ettik ben müsaade istedim artık duş almam gerekti, işlerim vardı. Giderken her şey için teşekkür ederim dedi bana sarıldı ve tam giderken, "numaranı verir misin cancım" dedi ve bunu nasıl unutmuştuk? verdim ve evime geçtim..