-
276.
+34Eşyalarımı yavaşça topluyordum, Erkutun kalkamayacak halde olduğunun farkındaydım bayağı sağlam dayak atmıştım, ve işin komik tarafı kavga etmeyi bilmediğim halde benden dayak yemişti.. Sadece güç vardı ve cesaret demek ki yeterliymiş... Eşyalarımı toparladıktan sonra kapıdan çıktım herkes Erkutun başındaydı kimse dönüp bakmadı bile saat sabahın 11iydi ne yapacağımı kime gideceğimi şaşırmıştım kimsem yoktu ki... 1 kişi hariç "Hoş Kız" telefonunu mahçup bir şekilde çaldırdım çaldırdım, açan olmadı kapattım ve 10 saniye sonra geri dönülmüştü ve ;
H-Hoş B-Ben
B:Merhaba ben mirin gerçi hatırlar mısın ismimi bile söylememiştim ama şuanda sıkışık bir durumdayım sana gelebilir miyim?
H: Bende uyuyordum, tabiiki gelebilirsin geçen günkü kafenin önüne gel, ben sana sesleneceğim zaten
B: 1 Dakika sonra oradayım
Yavaşça ilerledim, gittiğimde tatlı bir kafa 2. kattan kafasını çıkartmış bana sesleniyordu hemen apartmanın olduğu doğru yöne gittim ve içeri girdim, ağır ağır merdivenleri çıkıyordum...
başlık yok! burası bom boş!