-
1.
+11 -3Burdur'un Bucak ilçesinde 'hayır' otobüsüyle şehir turu yaptı ve Bucaklıları selamladıktan sonra Beşler plaza'da vatandaşla bir araya geldi. Yoğun ilginin olduğu toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu,"Burdur'da en az oy Bucak'ta alıyoruz. 'Kılıçdaroğlunun Bucak'ta ne işi var' diye soranlar olabilir. Burada bulunmamın en önemli sebebi, her zaman ülkemin çıkarlarını üstün tutarım ve söz konusu vatansa gerisi teferruattır.
Bir araya geleceğiz. 16 Nisan'da sandığa gideceğiz ve kendi kaderimizi kendimiz belirleyeceğiz. Ya demokrasi diyeceğiz, ya tek adam rejimi diyeceğiz. Bunun herhangi bir siyasi partiyle alakası yok. Tercih demokrasiden yanaysa hayır, tek adam rejiminden yanaysa evet diyeceğiz. Hayır demenin de evet deminin de iyi düşünülerek değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu iyi düşünmek zorundayız" diye konuştu.
"Demokrasinin bize ne zararı oldu" diye soran Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Demokrasi içinde milletvekillerimizi seçtik, Ankara'ya gönderdik, yeri geldi milletvekillerini değiştirdik. Bazen A, bazen B partisi iktidar oldu, düşüncelerimizi özgürce ifade ettik, televizyon kanalları özgürce yayınlarını yaptı, yolumuzu köprümüzü yaptık. Peki şimdi hangi gerekçeyle demokrasiden vazgeçiyor, tek adam rejimini istiyoruz? Bana bunu çıkıp bir Allah'ın kulu açıklasın. Diyorlar ki 'demokrasiden vazgeçilmiyor, meclis yerinde duruyor, yine milletvekili seçilecek.' Tek başına seçim demokrasi değil. Hitler'de de seçim vardı. Suriye'de tek adam rejimi var, ama orada da seçim yapılıyor. Irak, Libya'da tek adam vardı. Şimdi bizi o ülkelere benzetmek istiyorlar."
Eğer bir kişiye bu kadar yetki verilirse, 80 milyonun sonu belli olmayan bir trene bindirileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, “Sevgili anne babalar evet demenin vebali ağırdır ve emin olun bunun hesabını torunlarınıza veremezsiniz. Şimdi daha büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Bu anayasa değişikliği geçerse, bir kişiyi yani başkanı ikna ettiğiniz veya kandırdığınızda Türkiye Cumhuriyeti devletini en geç 24 saat içinde teslim alabilirsiniz. Böyle bir yetki devlette hiçbir kuruma verilmemiştir. O nedenle evet demenin vebali çok ağırdır. Eğer Bu anayasa değişikliği geçerse emin olun toplum karpuz gibi bölünecektir. Bir kişi parti devleti kuracaktır. Parti devletinde başkan, bakanlar, yardımcıları, müsteşarlar, valiler, kaymakamlar partili, herkes partili. Eski komünist düzenlerde olur bu" şeklinde konuştu.
Atatürk'ün hayatının hiçbir döneminde tek adam olmadığı ve kararların hep ortak akılla verildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Şimdi anayasa değişikliğiyle bir kişiye fesih yetkisi veriyoruz. 'Efendim fesih yok.' Ne demek fesih yok, bal gibi fesih var. Görev süresi dolmadan siz bir meclisin görev yapmasını engelleyip tekrar seçime zütürürseniz onun adı fesihtir. Buyrun açın Türk Dil Kurumu'na bakın. Ha ona inanmıyorlarsa açsınlar baksınlar Burhan Kuzu neler söylüyor. Ona da inanmıyorlarsa kendi adalet bakanlarına sorsunlar, bakalım fesih var mı yok mu? Zaten var olduğunu onlar da biliyorlar."
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle noktaladı:
“Sabah, öğle akşam konuşuyorlar bütün televizyonlar onları veriyor, versin canları sağolsun. Sabah Kılıçdaroğlu, öğle Kılıçdaroğlu, akşam Kılıçdaroğlu. Dilleri sağolsun varsın onu da söylesinler. Devletin forsunu, arabalarını, otobüslerini, uçaklarını, parasını, televizyonlarını kullanıyorlar fakat vatandaşa evet demeyi bir türlü anlatamıyorlar. Anlatılacak tarafı da yok. Peki bizim ne araba, ne forsumuz hiçbiri devletin değil, hepsi kendimizin. Biz neye güveniyoruz? Allah'a ve vatandaşımıza güveniyoruz. Bu ülkenin mütedeyyin, sosyal demokrat, ülkücü, milliyetçisi, liberaline, bu ülkenin insanına güveniyoruz. Bu ülkenin insanı kadim bir dosttur. 16 Nisan'da sandığa gidip hayır oyu kullandığımızda torunlarımıza onurla anlatacağımız bir hikayeye sahip olacağız."
başlık yok! burası bom boş!