Meriç geldiği gün odama bir baza daha aldı babam odam normalde küçüktü o bin gelince daha da küçüldü. Bide buna ayrı gardırop aldı. Odamı paylaşmak istediğim son kişi egoist Meriç biniydi.

ilk gün geldiğinde baya muhabbet ettik. işin en garip tarafı benim bir türlü göstermediğim karakterime sahipti. Ve o gayet açık bir şekilde umursamadan sergiliyordu. O kadar hoşuma gitmişti ki dünyada en son seveceğim kişi dediğim çoçuğa hayranlık ile bakmaya başladım.

Saat akşam sekiz gibi gelmişti. 10 da yatıp ikide kalkmıştı. Sonra balkonda yanıma çıkıp benle muhabbet etti. Ben yattığım da o hala balkondaydı. Sabah kalktığımda da paketim bitmişti. Sabah sigarası için ne olur ne olmaz diye ayırdığım sigarayı içtim. Sonra elimi yüzümü yıkayıp mutfağa geçtim.

ilk şok dalgasını da bu şekilde yaşadım. Gece uyumamış sabah kahvaltısında herşeyi hazırlamış çoktan üniformasını giyip kahvaltısını yapmıştı.

+ Günaydın bro. Hadi kahvaltıyı yaptı çıkalım. ilk gün erken varalım civardaki cafelerden birinde kahvaltı yapan kızlarla takılırız.
bin gülüşü attı bide. dıbınakoyayım özgüven rezervi gibiydi adam. Ülkeyi dünyayı bırak uzaya bile özgüveni bu sağlıyordu buna eminim.

-Heveslenme pek buradakiler kolay kolay kimseye yüz vermezler.

+ Çok konuşma sen kahvaltını yap gidince görüşürüz.

Heyecanla rezil oluşunu izlemek istiyordum. Tamam yakışıklı adam ama yani bu da aşırı özgüven kızlara itici gelicek illaki mal gibi ortada kalkacak bir süreliğine dahi olsa onunla dalga geçicek muhabbet çıkıcaktı bana.