yıldız tilbe

Her şey zamanında güzel; kışın domatesin tadı nasıl yerinde değilse, aşk da gençken güzel. Gençlik yaz mevsimi gibi, yaşlılık kış gibi. Yalancılar olmasa dürüstlerin kıymeti bilinmezdi. Seviyosun aldanıyorsun... Bu bi' kaç kere olunca daha dikkatli seviyosun. Yine olunca artık sadece sevmek istiyorsun, sonra o da geçiyor. Sonra yıldız oluyosun. Sevgi dolu pırıl pırıl, aşk yalnızı. Tabi bu söylediklerim yanlış zamanların yanlış insanları için geçerli. Bir de doğru insanlar var, onlarla yaşanan aşkın tadına doyulmaz. Yine de dünyada sevmekten güzel hiçbir şey yok. Varsa eğer; severken sevilmektir o. Karşılıklı aşk yani. Aşk dosdoğru bi' şey. insanlar yamuk aşk n'apsın?! Uzak duracaksın aşkını anlamayandan. Aldatandan daha da uzak duracaksın, kendini seveceksin önce. Aşık aldatamaz, acı veremez doğasında yoktur. Aldatıp acı çektiriyorsa aşık değildir bu kadar basit. En çok kendimizi kendimiz kandırıyoruz. Onun kafasındaki tilkileri görüp 'aaa ne güzel güvercinler' diyoruz. Aşk n'apsın. Kendi aşkımız bizi kör ediyor görmüyoruz, görsek de inanamıyoruz. Aşk işte. Geçiyor fakat Nasıl geçiyor yaşayan bilir tabii. 50 yaşımın aşk konusunda bana öğrettikleri bunlardan ibaret. Hala aşka yakayı kaptırmamak için uğraşıyorum. Geç oldu öğrendim. Kolay olmadı. 'Leyla ile Mecnun'u, Kerem ile Aslı'yı mutlu etmemiş aşk' diyip teselli oluyorum. Aşk elinde olsa zaten aşık olmazsın, engellenir bi' şey değil ki gerçekten. Allah yardım etsin. Ediyor da. Yoksa ben çoktan yoktum... Geçiyor. Aşık değilim şükürler olsun... Şükürler olsun diyebileceğim bi aşk isterdim. Sizin için diliyorum.