+1
Etrafımızda oku oku diye dolanan tipleri her yaştan insan bilir, tanır. Görmeyen yoktur oku diyeni. Bazıları da bu oku diyenlere karşı binliğine okuma der ama onlar da okumak gerektiğini bilir. Peki okuyunca ne olacak? Kitap okumak ne getirir insana? Bir eylemde bulunmadan önce onun nedenini bulmak son derece önemlidir. Diğer türlü yaptığımız eylem anldıbını bulamaz. Temellendirilmiş bilgi, havada kalandan her zaman daha iyidir. Diğer türlü insan avare avare gezer de ne yaptığını bilmez ya da agnostik olur, hiçbir şeyin bilinemeyeceğini söyler durur. Bunun ötesinde hayatta bir baltaya sap olamaz. Sığlığını bu agnostik tavrıyla gidermeye çalışır. Kendine felsefi bir hava katarak aşağılık duygularını ödünler. Peki bizim ne yapmamız lazım? Bu tavırdan olana hadi ordan bin evladı deyip geçin. Ehehe şaka lan şaka yapmayın. Bu tavır düşman çoğaltır. Bir insana faydasından çok zararınız dokunur. Güzel söz her zaman güzel kapı açar. Kendini böyle inanılmaz derin gösterenlere aldanmayın. Onun derinliği falan yoktur. Derin olsa bile içi boştur. Bize içi dolu ve bunu gösteren adam lazım. Gösteren dedimse de burada tevazuyla göstermek çok önemli. Diğeri hiçbir halta derman olamaz ne yazık ki. Neyse konudan koptum biraz. Ben neden okumak gerektiğinden bahsediyordum. Neden okumak lazım biliyor musun? Böyle içi dolu gibi görünen sığ bir insan olmamak için. Sığır olmamak için, koyun olmamak için okumalıyız. Okumayan insan neyin doğru neyin yanlış olduğunun ayrımına varamaz. Burada doğru yanlış kavramları bile sorgulanmalı hatta. Önce insan kendine doğru ve yanlış temeli kurmalı. Neye yanlış, neye doğru diyeceğinin ölçütünü belirlemeli. Peki bunu nasıl belirleyeceğiz? Okuyarak işte. Bu konu en başta felsefenin konusudur ve okumadan temellendirilemez, temellendirilmesi teklif dahi edilemez ehehe. insan doğru ve yanlışı ayırmaya çocukluğundan başlar. Ama çevresini okuyarak, gözlemler yaparak belli doğru yanlış kavramlarını öğrenir. Öğrenir öğrenmesine ama yanlış da öğrendiği şeyler olabilir. işte bu noktada yanlış öğrendiklerini de düzeltmek için okumalı insan. Diğer türlü kendini geliştiremez, dolduramaz. Yobaz olur. Kimsenin dediklerinin değeri olmaz onun için. Kendi dediklerinin en doğru olduğu konusunda diretir. Başkalarının doğrusunu kabullenmez. Ama unutur ki ona bildiği şeyleri zamanında başkaları öğretmiştir. Hem kimsenin kendisinden daha iyi bilemeyeceğini, en doğru fikirler ve kararlarının kendisinin olduğunu söyler, hem de bu öğrendiklerinin zamanında başkalarının eseri olduğunun farkına varmaz. Böyle bir çelişki içinde sürdürür hayatını. Öte yanda okumak insanın analiz becerisini geliştirir. Hayat bir analiz etme çabasıdır. Analiz etmeyen insan yaşayamaz. Analiz, kelime manası olarak çözümleme demektir. Beynimiz bazı öğrendikleri şeylerle hızlı bir şekilde muhakeme yapar. Bak önceden öğrenilenler üzerinden muhakeme yapmak diyorum. Yani insanın analiz gücünü önceki bilgi birikimi belirler. Mesela bir olay hakkında bir şeyi yapma yapmama kararsızlığında hepimiz kalmışızdır. Bu noktada insan analiz becerisini kullanır. Yani muhakeme gücünü kullanarak yapacağı eylemin olumlu olumsuz yanlarını çözümler. işte analiz budur. Her gün analiz yaparız. Kararlarımızı ve davranışlarımızı analiz eder öyle açığa çıkarırız. Ne demiştik, bilgi birikimi analiz becerisini arttırır. Bilgi birikimini ne oluşturur peki panpalar? Okumak oluşturur okumak. Farklı konularda birçok bilgi sahibi olmak demek sentez becerisine sahip olmak demektir. Şimdi bu lavuk sentez konusuna da girdi diyeceksiniz. Sabret, okumanın faydalarını yazının sonunda özet geçicem. Sen okumaya devam et. Ama sadece özeti okuma. Eğer sadece özeti okursan bağlamdan uzaklaşırsın. Konuyu anlamayabilirsin. Neyse sentez diyordum. Sentez, farklı düşünce ve bilgileri bir araya getirmektir. Sen ne kadar çok farklı kaynak okursan, ne kadar çok bilgi birikimin olursa sentez gücünü de o kadar geliştirirsin. Yani yapbozun parçalarını tanır, birleştirir, büyük resme ulaşırsın ehehe. Analiz konusunda bir konu hakkında bilgi sahibi olmak gerektiğinden bahsetmiştim. Mesela gibkofield. Zamanında illüminati hakkında çok yazı yazdı. illüminati sembollerini çok iyi bildiği için filmlerde dank diye illüminati sembollerini görüyordu. Bunları nasıl görüyordu? Çünkü okuyup bilgi sahibi olmuştu. Peki bunları gördü de noldu? Heriflerin bilinçaltına bu sembolleri işlemesine bir nebze de olsa engel oldu. Çünkü artık farkındaydı. Pgibolojide bir şeyin farkına varmak onu bilinçaltından bilinç yüzeyine çıkarmak demektir. Bilince yükseltirsen bir şeyi davranışlarını sen yönlendirirsin. Kendi kararlarını kendin alırsın. Yani bilinçaltına mesajlar yükleyen şerefsizler seni yönetemez. Kuran’ın bir diğer adı da Furkan demektir. Furkan ayırmak demektir. Şaşırdın demi? Evet ayırmak demektir. Doğru ve yanlışı ayırmak demektir. Yani burada analiz etmeye müthiş bir atıf var. Analiz et, oku, doğru ve yanlışı ayır. Bunu nasıl yaparsın kardeşim? Okumazsan yapamazsın. Kuran’ın adı Furkan, Allah’ın peygambere ilk emri oku. insan davranışlarındaki yanlışlığı fark etmek için önce bilgi sahibi olmalıdır. Bilgi sahibi olmak farkındalığı getirir. Farkındalık da davranış değişimini, davranış değişimi de daha doğru hareket etme kabiliyetini getirir. Bu kadar konuşmadan sonra özet geç bin diyen çok olacak. Yazının tamdıbını okusanız keşke ama hizmetin hepsi var bizde.
ÖZET
Neden okumalıyız?
1) Yaptığımız eylemlerin nedenini bilmek için
2) Analiz gücünü arttırıp bilgiyi çözümleyebilmek, doğru ve yanlışı ayırmak için
3) Farklı kaynaklardan ulaşılan bilgilerden bir sonuca vararak büyük resmi görmek için
4) Farklı bilgileri bir araya getirerek sentez yapabilmek, bir baltaya sap olmak için
5) Eric Fromm’a göre insanın üretme ihtiyacını gidermesi için
6) insanın doğal bir güdüsü olan Allah sevgisini kazanması için
7) Bilinçaltına işlenen mesajları ya da insanın kendi hakkında farkındalığa sahip olup kötülüğe karşı durabilmesi için
8) insanın bilinçlenip kendi kararlarını kendi verebilmesi için
9) Bilgileri temellendirip, sığ kalmamak için
10) Sürünün yaptığı doğrudur diyerek yanlış yollara sapmamak için
11) Doğruyu yanlıştan ayırarak yanlışa karşı durabilmek için
12) insanın davranışlarında tutarlı olması için
13) Sorgulama gücünü geliştirip eleştirel bakabilmek için
14) Kişinin doğru bildiği yanlışları değiştirebilmesi için
15) Zor zamanlarda nasıl davranacağını bilerek daha iyi bir hayat sürmek, problem çözme yeteneğini geliştirmek için
16) Yobazlıktan kurtulup, farklı fikirlere daha saygılı olabilmek için
17) Empati yeteneğini kazanıp insanları anlayabilmek, farklı perspektiflerden bakabilmek için
18) Hayatın manası konularında temellendirilmiş bir felsefeye sahip olmak için
Daha bir sürü neden sıralanabilir. Neden sorusundan sonra nasıl sorusu sorulur ve nasıl okumak gerektiği tartışılır. Nasıl okunur sorusuna ise cevap çok basittir. Okumak için okumayın. Anlayarak tane tane okuyun. Zihinsel faaliyetlerinizi çalıştırın ve üzerine düşünerek okuyun. Bu daha kalıcı ve daha yararlı olur. Okuma konusunda ne okuyacağını bilemeyenler de araştırmalı ne okumalı sorusunun da cevabını kendisi bulmalıdır. Çünkü insan karar verme becerisine sahip sorumluluk alma kapasitesine sahiptir. Roman okuma konusunda da yararlar olabilir ama pgiboloji, felsefe, tarih, sosyoloji, bilim, araştırma kategorilerinde kitaplar araştırılıp okunursa daha faydalı ve analiz gücünü daha geliştirici okumalar yaparsınız. Okuyun panpalar okuyun. Bilginin peşinden jüpitere koşmak için okuyun ehehehe. Kendiniz için okuyun. Birey olmak için okuyun. Her okuyuşunuzda hayata karşı daha derin manalar edineceksiniz.