GÜN 6
yazdı:
Yaratılış 1:24 Tanrı, "Yeryüzü türlü türlü canlı yaratıklar, evcil ve yabanıl hayvanlar, sürüngenler türetsin" diye buyurdu. Ve öyle oldu.
Yaratılış 1:25 Tanrı türlü türlü yabanıl hayvan, evcil hayvan, sürüngen yarattı. Bunun iyi olduğunu gördü.
Burada ingilizce çeviride 25. ayette "kendi türünün ardından" der.
Yani yabanıl hayvan olarak çevrilen "çayyah" genelde etçil hayvanları ima eder (13). Soyu tükenmiş Miacidae ve Viverravidae,
*30 milyon yıl önce ilk kez görüldü).
Evcil hayvanlar olarak çevrilen "behemah" kelimesi artiodactylleri, yani inek, koyun, deve ve domuz gibi türler ilk kez ~15 milyon yıl önce görülmeye başlandı.
Kısacası vahşi ve evcil hayvanlar ve kemirgenler (sürüngen olarak çevrilir) "altıncı gün" yaratıldı.
Yaratılış 1:26 Tanrı, "insanı kendi suretimizde, kendimize benzer yaratalım" dedi, "Denizdeki balıklara, gökteki kuşlara, evcil hayvanlara, sürüngenlere, yeryüzünün tümüne egemen olsun."
Yaratılış 1:27 Tanrı insanı kendi suretinde yarattı. Böylece insan Tanrı suretinde yaratılmış oldu. insanları erkek ve dişi olarak yarattı.
Tanrı'nın son yaratığı insanoğlu oldu, ki o da 6. günün sonunda yaratıldı.
Peki 3 milyon yıllık iki ayak üstünde yürüyen primat fosilleri ve insanlar ne olacak?
Katolik Kilisesi bize Adem ve Havva kişilerinin GERÇEK KiŞiLER olduğunu öğretir. Ama milyonlarca yıl önce yaşadıklarına inanmıyorum.
Kutsal Kitap Adem ve Havva'nındiğer tüm havanlardan farklı olarak Tanrı ile ilişkisi olduğunu ima eder, insanların ruhu vardır (ibranice ruah, Yunanca pneuma), bu ruh aracılığı ile Tanrı ile iletişime geçebilir ve O'nu sevebilirler.
Bilim adamları 25,000 - 50,000'dan daha öncesine yıllara ait hiç bir dini-tarihi eser bulamadı (14). Ben Tanrı'nın Adem ve Havva'yı bu sırada yarattığını (ya da vücudunun diğer canlı türlerinden evrimleşip Tanrı tarafından bizzat Ruhlarının yaratıldığını) düşünüyorum.
Kutsal Kitap Tanrı'nın antlaşma ve yasalarını "bin nesile" duyurduğunu söylüyor (15).Kutsal kitapda bir nesil 40 yıl ettiğine göre 40bin yıllık bir insan varoluşundan bahsedebiliriz. Ama ilk on nesil neredeyse 1000 yıl yaşadığı için insanoğlunun 50,000 yıllık olduğu sonucuna çıkarız. Bu da paleantoloji ve moleküler biyolojinin bulduğu tarihlerle uyuşur.
Bu yüzden iki ayak üstünde duran primatların Adem ve Havva'dan önce olduğunu ve hayvan aleminin bir parçası olduklarını ama insanları hayvanlardan ayıran ruha sahip olmadıklarını düşünüyorum.
Bunun dışında bu bilimsel yorum dışında bir çok mecazi anlamlar da çıkabilir.
Yaratılan ilk ışık Tanrısal Nur ya da Melekler olabilir.
Güneşin bitkilerden sonra olduğunun, söylenmeside hasata can veren Güneş olduğu için Güneşe tapan uygarlıklara, asıl yaratıcının Tanrı olduğunu ve güneşe tapılmaması gerektiğini göstermek olabilir.
Kısacası Kutsal Kitap bilime tamamen uyar. Bilim ve iman el ele yürür ve birbirini açıklar. inançlar olmasa bilim olmazdı (bilimsel metodun babası Aristotales ruhani olaylara ve evrene anlam vermeye çabalarken metodlarını geliştirdi) , bilim de imandaki yozluklardan ve kara cehaletten kurtulmamızı sağlar. El ele yürürler, insanın yaratılışın mirasçısı ve Tanrı çocuğu olmasını sağlarlar...